Bu makalede inançların öznel ve özneler arası temellerini ele alan bir felsefî analiz sunulmaktadır. Analitik felsefede inanç-bilgi ilişkisini kesinlik ideali üzerinden açıklama girişimi eleştirilmekte ve inancın ilişkisel doğasını temel alan skeptik bir yaklaşım önerilmektedir. Güncel literatürde genellikle bir öznenin belirli bir önermeye inanması veya bu önermeyi bilmesinin anlamı üzerinde durulmaktadır. İnancın öznel gerçekliğini anlamak bakımından önermesel tutumların önemi kabul edilmelidir, ancak inanmak ve bilmek arasında, gönderimde bulunan özneye bağlı olarak ortaya çıkan değişkenlik de göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda, makalede Gettier sonrası epistemolojide inancın bilginin bir ön koşuluna indirgenmesi eleştirilmektedir. Alternatif olarak inancın özneler arası dinamikleri irdelenerek inancın refleksif bir doğası olduğu ileri sürülmektedir. İnançların refleksif olması, aynı zamanda kesinlik idealinin yerine kesinliğe yakınsama ilkesinin koyulması ve inançların süreçsel gerçekliğinin kabul edilmesi gerektiği anlamına gelmektedir.
inanç bilgi kesinlik Gettier problemi şüphecilik refleksivite
In this paper, a philosophical analysis that addresses the subjective and intersubjective bases of beliefs is carried out. The attempt in analytical philosophy to explain the belief-knowledge relationship based on the ideal of certainty is criticized and a sceptical approach that focuses on the relational nature of beliefs is proposed. Current studies usually focus on the meaning of a subject’s believing or knowing a certain proposition. Despite the significance of propositional attitudes for understanding the subjective basis of beliefs, the interchangeability of believing and knowing depending on the referring subject should not be ignored, either. In this context, the paper criticizes reducing beliefs to a precondition of knowledge in post-Gettier epistemology. Alternatively, intersubjective dynamics of beliefs are investigated by asserting that beliefs have a reflexive nature. This also means that the ideal of certainty should be replaced by a principle of approximation to certainty and that we should acknowledge the processual nature of beliefs.
belief knowledge certainty Gettier problem scepticism reflexivity
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 24 Şubat 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.