Bu çalışma, modern devletin ortaya çıkışıyla birlikte yöneten-yönetilen ilişkisinde en önemli meşruiyet dayanağı konumuna gelen temsil kavramının, tarihsel ve düşünsel temelleri bağlamında dönüşümünü serimlemeyi amaçlamaktadır. 12. yüzyıldan itibaren siyasal bir içerikle görünür olan kavram, 17. ve 18. yüzyıllara gelindiğinde egemenliğin devrine yönelik sunmuş olduğu perspektif sayesinde modern-temsilî demokrasinin merkezi kavramlarından biri haline gelir. İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimleriyle birlikte modern kavrayışına ulaşan temsil, siyasal rejimlerin kendilerini demokratik bir meşrulukla donatmaları konusunda anahtar rol oynar. Bu bağlamda çalışma, modern devlette temsilin ne ifade ettiği sorusuna, emredici vekâlet anlayışından “yeni” temsil anlayışına geçiş süreci ekseninde bir cevap verilebileceğini savunmaktadır
Siyasal temsil modern demokrasi temsili demokrasi egemenlik ulus egemenliği
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 71 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.