David Hume'un epistemolojisi içinde en önemli konu nedenselliktir. Benzerlik ve ardışıklık ilkelerinden hareketle görünenden görünmeyene doğru bir çıkarsama ile varsayılan neden ile etki arasındaki bağın mahiyeti sorgulaması bağlamında yaptığı çözümlemeler, aslında Hume'un metafiziğe ilişkin görüşünü de temellendirir. Ayrıca onun agnostik ve skeptik tutumunu da bu yaklaşım çerçevesinde anlamlandırabiliriz. Bu çalışmamızda Hume'un nedensellik kuramı bağlamında Tanrı'nın ilk-etkin neden ve nedensel yargılarımızın objesi olup olmayacağını irdelemeye çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2010 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ekim 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Sayı: 52 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.