Sa’di Şirazî, dil, edebiyat, hikmet, siyaset ve ahlak alanlarında Doğu ve Batıda
şöhret bulmuş önemli bir şair düşünürdür. Ünlü eseri Bostan’ı, 1257 yılında,
dostluğunu kazandığı Salgurlu hükümdarı Ebubekir Zengi’nin adına yazmıştır.
Onun hedefinin insanlara dini güzellikleri anlatmak, ahlakî güzellikleri kazandırmak,
hak ve adâletin hâkim olduğu bir yapıyı işlemek olduğu anlaşılmaktadır.
Sa’di’nin ahlakı, temelini ve izahını dinden alır. İnsan (tevazu, hikmet,
şecaat, adâlet, merhamet, hilm, tevazu, hoşgörü, çalışma, cömertlik, kanaat, vefa
gibi) olumlu ahlaki değerlerde içselleşmeli, olumsuz vasıflardan sıyrılmalıdır.
Kötülük, iyiliğin zıddına, olumsuz bir ahlakî değerdir. Haliyle, kötü kişinin de
kibirlilik, riyakârlık, kıskançlık, şehvet düşkünlüğü, cimrilik, cahillik gibi birçok
olumsuz sıfatları ve özellikleri vardır. Bunlardan sıyrılmak için ciddi bir nefs
eğitimi gerekmektedir.
Sa’di’nin Bostan’ında siyaset ahlakı önemli yer tutar. Onun siyaset
ahlâkında halk esastır. Halkın refahı ve mutluluğunu sağlamak için Sultana çok
önemli öğütler verilir. Sa’di, önce nesneyi, fikirleri kıstasa/ölçüye/mihenk taşına
vurma yani nesnel ölçü bulma gereğini belirtir, yer yer, doğru, mantıklı ve tutarlı
olmaya vurgu yapar; iddiayı delillendirmenin, mantıklı delil getirmenin gereğine
ve önemine işaret eder. O, yer yer, teori ile pratiği birleştirir. Bostan’da, mantığın
ana ilkelerinden olan sebeplilik ve çeşitli önerme tipleriyle karşılaşılır. Yine
aynı eserde çoğu örtük, bir kısmı da şartlı olmak üzere çok sayıda kıyas örnekleri
görülür. Bostan’da analojilere ve temsili anlatıma bolca yer verilir. Sözkonusu
esere içerik mantığı açısından bakıldığında burhan, cedel, hitabet, şiir ve safsata
ile ilgili hayli malzeme bulunur. Aynı kitapta görünüş-gerçek, şekil-mâna ayırımına
dikkat etmemek, zann, gaflet, hırs, tamah, kızmak, öfkelenmek yanlışa düşme nedeni olarak gösterilmektedir. Çelişik zan, yanlış neden, popüler olana
başvurma gibi yanlışlara örnek olabilecek misaller bulunur.
Bostan’da yer alan örneklerden anlaşıldığına göre, insanın yanlışlara karşı
korunması için akıllı, uyanık, tedbirli, sabırlı sağlam iradeli ve temyiz gücünün
yerinde olması, gerekmektedir. Özeleştiride bulunmak, nefsi eğitmek, uygun olanı
yapmak da kişiyi yanlışlara karşı önemli ölçüde koruyacaktır.
Sa’di Şirazi is a renowned poet and scholar in East and West in areas such
as language, literature, aphorism, politics and ethics. He wrote his famous work,
Bostan, in 1257 for Ebubekir Zengi, the Sovereign of Salgur, after gaining his
companionship. It seems that among his aims were to narrate religious beauties,
to bring in ethical charms, and to advocate a just and righteous social structure
among people.
Sadi’s understanding of Ethics finds its roots in religion. Human race must
internalize affirmative ethical principles (humility, aphorism, courage, mildness,
lenity, tolerance, assiduousness, generosity, grateful, loyalty and etc.) and be
avoided from negative characteristics. Wickedness, as opposed to kindliness, is
an unfavorable tenet. Therefore, a wicked person has hostile attributes and qualities
such as arrogancy, hypocrisy, jealousy, lust, greedy, ignorance and so on. In
order for one to save himself from these attributes, he must contemplate the very
deep spiritual training.
Political ethics takes a very considerable place in Sa’di’s Bostan. The people
have the central focus in his political ethics. It is advised to the Sovereign to
suffice his people with wealth and happiness.
Sa’di indicates that it is necessary to primarily apply things and ideas to
a criterion or a touchstone, i.e. an objective measurement. At some points, he
emphasizes to be accurate, logical and consistent. He also points out indispensability
of validating an argument along with importance of proposing a logical
argument. He occasionally combines theory with practice.
In Bostan, one can see reasoning and a variety of propositions, which are
main principles of Logic. Examples of implicit and disjunctive syllogism could
also be considerably observed in the book. Bostan contains a lot of analogies and
representative expressions and signs. When looked through the whole book in
terms of matter of logic, plenty of instances of Demonstration, Dialectic, Rhetoric, Poetica and Sophistical Refutations could be seen. In the book, presumption,
unawareness, ambition, greed, anger and not being aware of distinction of semblance
and truth, form and matter are shown as the causes of falling in fallacy in
logic. One can also see some examples of fallacy in logic such as argumentum ad
populum, false cause, and false presumption.
Based on the examples in Bostan, one must be wise, alert, cautious, patient,
strong-willed and discreet in order not to fall in fallacy. Furthermore, he
should make self-criticism, educate his soul and practice the appropriate as well.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2012 |
Gönderilme Tarihi | 18 Eylül 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 56 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.