Şemsüddin Semerkandi’nin sistemleştirdiği Âdâbü’l-Bahs ve’l-münâzara
kendine özgü bir gelenek oluşturmuş, yeni katkılar sunan örneklerini de Osmanlı
ilim havzasında vermiştir. Bu makale, Osmanlı bilginlerinden es-Seyyid Muhammad
b. el-Hâc Hamîd el-Kefevî ve Risâle fi’l-Âdâbı’nı tanıtarak âdâb geleneği
hakkında Türkçe literatüre bir giriş yapmayı amaçlamaktadır.
Kefevî Semerkandî Âdâbü’l-Bahs ve’l-münâzara Osmanlı Düşünce Tarihi.
Muhammad al-Kafawî and his “Risâla fi al-Âdâb” had constituted a special
tradition in the field of “âdâb al-bahth wa’l-munâzara”, which had been systematized
by Shams al-Din al-Samarkandî. Kafawî’s work represented one of
the most important contributions to argumentation theory in Ottoman intellectual
circles. This article aims to introduce the Ottoman theorist al-Kafawî and
his “Risâle fi’l- Âdâb” in order to contribute the literature of “âdâb” in Turkish
scholarship.
al-Kafawî Samarkandî Âdâb al-Bahth wa’l-munâzara Ottoman Intellectual History.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2012 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ekim 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 56 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.