Siyasetname, İslam edebiyatında idarecilere yöneticilik sanatına dair bilgiler
veren eserlerin genel adıdır. Kutadgu Bilig’in de genelde bir “siyasetname”
olduğu kabul edile gelmiştir. Esasen bu sınırlandırıcı kanaat, Kutadgu Bilig’in
Türk tefekkür tarihindeki yerini ve etkisini kavramada, son dönemlerde yapılan
birkaç çalışma istisna edilirse, belirleyici de olmuştur. Oysa Kutadgu Bilig’in
sadece bir siyasetname olmadığı çok açıktır.
Türk-tefekkürünün önemli bir kesitini doldurabilecek vasıfları haiz bir
“klasiktir” Kutadgu Bilig. Öyle ki, eserin müellifi Yusuf Has Hâcib, eserinde teşekkül
ve İslamlaşma asırlarına ait birikimi ve devrindeki fikir akımlarını dört
“mecazî/metaforik” şahsiyet üzerinden akıcı bir üslupla gün yüzüne çıkarır.
Eserin “mesnevi” tarzında inşa edilmesindeki ayrıcalık, tercih edilen usulün
bir takım şekli kolaylıklar sağlamasından öte, en küçük parçada dahi anlam
bütünlüğü veren bir “manzum” olarak tasarlanmasında aranmalıdır. “Manzum”
eserlerde özellikle toplumsal konulara ağırlık verildiği, eğitici ve öğretici oldukları
da unutulmamalıdır.
Bir “manzum” eser olarak Kutadgu Bilig, edebi değeri yanında “hakikati”
dilin takati ölçüsünde “mecaz/metafor” yoluyla aktaran bir şaheserdir. Burada
niçin “mecazî dil” ön plandadır? Bu sual, bugüne kadar Kutatgu Bilig üzerine
yapılan çalışmalarda göz ardı edilmiştir. Oysa Türk tefekkür tarihinin eriştiği seviyeyi
kavramada kesinlikle üzerine durulması gereken bir husustur “mecazî dil.”
“Mecaz”, esasen dışarıda olan hakikati ya da değerleri herhangi bir indirgemeye
tabi tutmadan kavramanın ve kavratmanın vasıtasıdır.
“Kut”, soyut bir değerdir. Türkiye Türkçesinde “mutluluk, saadet, devlet,
sürekli esenlik, gönenç, uğur, baht, talih” kavramlarıyla karşılanmıştır. O, tarihsel
süreçte, özellikle de günümüz Türkçesinde, zihniyet bağlamında dikkate değer
anlam dönüşümlerine uğramış görünmektedir.
“Kut”, dışarıdadır. Ama “içte” tezahür eder. İnşası ise “içten dışa” doğrudur.
“Mecazi dil” ise taşıyıcıdır. Tıpkı aslen dışta olan hakikatin içe tekabül eden
gönülde karşılık bularak “metaforik dil” ile taşınması gibi. Elbette dil yoluyla
mecazen ortaya dökülenin “hakikatin kendisi olma” imkânı yoktur. Ama “mecaz”,
hakikati anlam kaybına uğratmadan gönüllere ulaştırabilmede en güvenilir
yoldur.
İşte bu çalışmada yüksek bir kavrayışın ürünü olan Kutatgu Bilig’te temel
“hakikat olan kut”, ipuçları verilen “metafor” kavramı bağlamında felsefî bir
okumaya tâbi tutulacaktır.
Kutadgu Bilig Kut hakikat gönül metafor mecazî dil Yusuf Has Hacib.
Siyasetname (book of government) is the common name of the works giving
information about governorship art to the governors in Islamic literature. It
has been held all along that Kutadgu Bilig is generally a book of government.
This classifier opinion, indeed, has been determinative in realizing of the place
and influence of Kutadgu Bilig in the history of Turkish thought, except several
studies recently. Yet, it is extremely clear that Qutadgu Bilig is simply not a book
of government.
Qutadgu Bilig is the classical one possessing qualifications to fill the significant
gap in the Turkish thought. In fact, Yusûf Khâss Hâjib, the writer of the
book, brings to light, in his book, experience of the institution and islamization
periods and movements of thought in his period via four “metaphoric” characters
in a flowing style.
The distinction of writing the book in the style of “masnawi” should be
seen in designation of it as a poetic (manzum) giving meaning unity even in the
smallest part, let alone providing of preferred style some formal easenesses.
Kutadgu Bilig, as a poetic work, is a masterwork transmitting “the reality”
by the “metaphor” as far as the language can effort beside its literal value. Now,
why does the metaphorical language come to the forefront? This question has
been overlooked in all studies on Kutadgu Bilig so far. “Metaphorical language”,
however, is a case that should be certainly stressed in order to realize the level to where Turkish thought attained. “Metaphor” is basically a medium of realizing
and teaching a reality or values in the outside world without reducing.
“Kut” is a divine value. It means “bliss, happiness, state, constant wellbeing,
sake, luck, fortune” in Turkey Turkish. It seems that it has undergone remarkable
sense changes in terms of mentality in the historical process, in the
contemporary Turkish in particular.
“Kut” is outside, but appears inside. And its establishment is from outside
to inside. As to metaphorical language, it is carrier, just as carrying of the reality
outside to heart (gönül) corresponding to inside by metaphorical language. It is
certainly not possible that which arises metaphorically by the way of language
“becomes the reality itself”. But metaphor is the most secure path in transmitting
of the reality to hearts without loss of meaning.
In this study, we philosophically read “qut which is the basic reality” in
Kutadgu Bilig, which represents superordinate understanding, in the context of
the term “metaphor.”
Kutadgu Bilig Kut reality heart metaphor metaphorical language Yusūf Khāṣṣ Ḥājib.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2013 |
Gönderilme Tarihi | 30 Eylül 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 58 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.