The aim of this work is to discuss how the double bindedness
of being as copula functions in language. We will point to the binding
function of is, both as copula and participle and claim that utterances,
which are combined by copula, still conserve a veiled character of being
as participle. Heidegger reminds us that this double bindedeness contains
in itself the possibility of utterances and shows itself in repetation, yet
still remains unveiled in this showing. Beyond Hobbes’s understanding of
copula, to the “is” as the verb to be maintains its participle form of being.
This maintenance means that the being of beings functions in language as
the copula by virtue of its transitive structure. We will argue that, language
can be seen as a play where the participle of the verb to be functions as
copula and yet remains its double bindedness at the same time.
Bu yazının amacı, varlığın dilde copula, koşaç olarak nasıl ikili
bir bağlılık içinde işlev gördüğünü tartışmaktır. Bu çalışmada, dır’ın
hem copula, yani koşaç olarak bağlayıcılığını, hem de bu bağlanan
ifadelerde copula’nın ortaç olarak varlığın örtük karakterini koruduğunu
öne süreceğiz. Heidegger bize bu ikili bağlılığın kendi içinde dile
getirebilirliğin olanağını saklı tuttuğunu ve bu olanağı bize yinelenişinde
gösterdiğini, yine de bu kendini gösterişte örtük kaldığını anımsatıyor.
Hobbes’un copula yorumunun ötesinde, olmak fiili anlamındaki dır, koşaç
işlevinde koşaçın geçişli yapısı sayesinde, varolan şeylerin varlığı olarak
dilde ortaç formunu da kendisinde saklı tutar. Biz bu yazıda, dilin, olmak
fiilinin ortaç anlamını da koruyarak, aynı zamanda, koşaç işlevini gördüğü
bir oyun olarak görebileceğimizi öne süreceğiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2015 |
Gönderilme Tarihi | 15 Eylül 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 62 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.