Ahlaki değerlerin ontolojik kaynağının ne olduğu ve epistemolojik değeri ve dolayısıyla bağlayıcılığı sorunu ahlak felsefesini en temel sorunlarından biridir. Bu konuya ilişkin olarak felsefe tarihinde çok farklı görüşler dile getirilmiştir. Bu makalenin amacı, Betrant Russell ve Nurettin Topçu felsefesinde ahlak ve din ilişkisini ahlakın kaynağı ve epistemik değeri açısından tahlil etmektir. Modern dünyada bu iki düşünürün konu ile ilgili görüşleri önem arz etmektedir. Çünkü modern düşünce hayatın her alanında din ile arasında mesafe koyarken aynı şeyi ahlakı temellendirirken de yapmaya çalışmıştır. Makalemizde modernizmin neredeyse doruğa çıktığı bir zamanda yaşamış çağdaş iki düşünürün görüşlerini temelde şu sorular üzerinde anlamaya çalışacağız. Ahlakın kaynağı din midir? Din olmadan ahlak olabilir mi? Acaba dinden kaynaklanan bir ahlak zararlı mıdır? Faydalı mıdır? Doğrudan doğruya Tanrı’nın varlığı düşüncesinden hareket ederek ahlakı temellendirebilir miyiz? ‘İyi’, Tanrı’nın buyurduğu, ‘Kötü’, ise yasakladığı şeydir diyerek bu konudaki tartışmalara son verebilir miyiz? Ahlaki normların ontolojik kaynağı ve epistemolojik değeri nedir?
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ağustos 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 64 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.