Bu yazı Aristoteles’in yer kavramına ve bu kavramın onun fiziksel ve kozmolojik sistemi
ile ilişkisine dair bir tartışma sunmaktadır. Aristoteles’in yer düşüncesinde hayati nokta
Platon, pisagorcular ve atomcuların yaptığı yeri uzaya indirgeyen tüm soyut tasavvurlara
karşıt olarak ilk-elden dünya tecrübemize doğrudan cevap veriyor olmasıdır. İçkin bir
düzen olarak Aristotelyen kozmos herşeyin kendi yerine sahip olduğu ya da kendi yerine
yöneldiği bir konumlar sistemidir. Bu düzen şeylere kendi yerlerini tahsis eder, onları bir
bütün içinde konumlandırır, yer ise burada somut varlıklar için bir sınırlama ve belirleme
ilkesi olarak işlev görür. Bu yer tasavvuru Platon, Öklid geometrisi, atomcular ve aynı
şekilde modern fizik tarafından tahayyül edilen ya da sayıltılanan homojen, belirsiz uzaya
derin bir şekilde zıtlık teşkil eder. Hiyerarşik olarak düzenlenmiş, dahili olarak işleyen bir
kozmos dünyanın heterojen bir topografya, sıkı bir şekilde haritalanmış bir arazi olmasını
talep eder. Böyle bir dünyada hareket de yere izafeten, yani, herşeyden önce, gaye-yönelimli
bir süreç olarak düşünülmelidir.
This paper presents a discussion of Aristotle’s notion of place and its relation to his physical
and cosmological system. The crucial point in Aristotle’s view of place is the fact
that it responds directly to our first-hand experience of the world as opposed to all sorts
of abstract presentations that reduce place to space as done by Plato, Pythogoreans and
Atomists. Aristotelian cosmos as an inherent order is a system of locations where everything
has its own place or moves to its own place. This order assigns things to their
proper places, allocates them in a whole, while place in its turn functions as a principle of
delimitation and determination for concrete things, a notion which is deeply at odds with
homogenous indeterminate space imagined or presupposed by Plato, Euclidian geometry,
Atomists as well as by the modern physics. A hierarchically ordered, internally operating
cosmos demands the world to be a heterogenous topography, a strictly chartered territory.
Movement in such a world is to be thought in relation to place, i.e. as, first of all, a goal-
directed process.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 73 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.