Günümüz tartışmalarının merkezinde bulunan konulardan biri de dini meselelerdir. İletim ve iletişim mecralarının çeşitlenmesi ve hızlanması nedeniyle gündelik hayatı belirlemede yazılı ve görsel medyanın etkisi göz ardı edilemeyecek noktadadır. Yaşanılan bu sürecin insanların hayatının bütünlüğüne sirayet ederek karmaşaya yol açtığı görülmektedir. Bireysel ve toplumsal anlamda yaşanılan hayat ile sahip olunan inanç dünyası arasında çelişkilerin olduğu günümüzde problemlerin çözülmesi bir yana her geçen gün daha da arttığı görülmektedir. Bu durumun temelinde yatan sebepleri Fârâbî’nin Din/mille kavramları hakkında verdiği bilgilerden hareketle düşünmenin, kafa karışıklığını gidereceği kanaatindeyiz. Fârâbî dini erdemli ve cahil dinleri kapsayacak şekilde tümel bir tarzda ele alır. Din-felsefe ilişkisine dair bu tarz bir yaklaşımın dayandığı zemin hakikatin birliği düşüncesidir. Ona göre din “birtakım şartlarla belirlenip sınırlandırılmış birtakım görüşler ve fiillerdir ki onları toplum için onların ilk yöneticisi tasarlar.” Bu görüşleri de ya hakikat ya da hakikatin misali olarak açıklar. Bu düşüncenin yansıması dini konuları felsefe bağlamında ele alarak bu meseleleri akli bir şekilde temellendirmekten geçmektedir. Günümüz akademi ve akademi dışındaki çevrelerdeki tartışmaları bu ayrım üzerinden ele aldığımızda daha çok hakikatin misali üzerinden tartışmaların yürütüldüğü görülmektedir. Asıl erdemli dinin görüşlerinin hakikat olan kısmı ihmal edilmektedir.
One of the issues at the center of today's discussions is religious issues. Due to the diversification and acceleration of transmission and communication channels, the impact of written and visual media in determining daily life cannot be ignored. It is seen that this process has caused confusion by affecting the integrity of people's lives. In today's world, where there are contradictions between the life lived individually and socially and the world of belief, it is seen that the problems are increasing day by day, let alone solving them. We believe that considering the underlying reasons for this situation, based on the information Fârâbî gave about the concepts of Religion/Mille, will clear up the confusion. Al-Farabi deals with religion in a universal way, including virtuous and ignorant religions. The basis of such an approach to the religion-philosophy relationship is the idea of the unity of truth. According to him, religion is “a set of views and actions that are determined and limited by certain conditions, which design them as their first ruler for society.” He explains these views as either the truth or the example of the truth. The reflection of this thought is to deal with religious issues in the context of philosophy and to ground these issues in a rational way. When we consider today's debates in academia and non-academic circles over this distinction, it is seen that discussions are carried out more on the example of truth. The true part of the views of the true virtuous religion is neglected.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 1 Sayı: 75 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.