Bir topluma mensup olsun olmasın insan hakikat ya da hakikat olmayan arasında kalandır. Böyle olmakla birlikte yine de onları bir anlamda birleştirmeye çalışan öznedir, aradır veya arayandır insan. İnsan hakikat ya da hakikat olmayandan bağlarını hiçbir zaman koparamamış veya onlardan tam manasıyla ayrılabilen olamamıştır. Bu nedenle hakikati aramak her çağda insanların temel gayesi olmuştur. İnsanlık var olduğundan bu yana düşünürlerin hakikati arama mücadelesi, onları hakikatin mümkün olabileceği inancına sürüklemiştir. Çoğu zaman düşünürler ulaştıkları verilerin hakikat olduğuna da inanmışlardır. Günümüzde ise duygusal, siyasal, dinsel vb. kanaatler hakikatin temel kanıtları haline dönmeye başlamış ve yeni bir hakikat varlığı şekillendirilmiştir. Bu maksatla çalışma ilk olarak bu değişim sürecini anlamak ve açıklamak adına bu dönemin şekillenmesine öncülük eden NFT, Metaverse, Virtual Realty, Augmented Realty, Fuzzy Logic, Post-Truth ve Hakikat kavramını irdelemeyi kendine amaç edinmiştir. Ardından çalışma post-truth anlayışının bulunduğu bir çağda gerçek hakikate ulaşılıp ulaşılamayacağını değerlendirmek marifetiyle böyle bir çağda mantıksal düşünmenin önemi ve mantıksal düşünmenin imkânı üzerine tartışmalar gerçekleştirilerek sonlandırılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bilgi ve Bilim Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |