İslâm barış ve merhâmet dinidir. İslâm, yaratan ve yaratılan arasındaki ilişkiyi düzenleyip tanımladığı gibi, yaratılanların kendi aralarındaki ilişkiyi de düzenler. Böylece dünya ve ahiret hayatının, söz ve eylemin, itaat ve sakınmanın selameti tam bir şekilde sağlanmış olur. Uluslararası, ulusal ve toplumun en küçük birimini teşkil eden aile ilişkilerinin en önemli ilkeleri arasında; barış, merhamet, adalet, hoşgörü yer alır. İslâm, tüm bu ilişki ağında hakikate ve doğruluğa çağırırken, savaşı ve eziyet etmeyi bir araç olarak almaz; aksine hikmeti ve güzel öğütleri esas alır. Dolayısıyla savaş bir amaç değil, aksine ümmeti ve bir bütün olarak insanlığı yeryüzünde bozgunculuk çıkaran, zulmeden ve haddi aşanlardan korumak için istihsanen meşru kılınmış bir araçtır. Barış ve uzlaşma esasına dayalı olan bu ilişkiyi sağlayan -gayri müslime bakan yönüyle- belli başlı bazı sözleşmeler vardır: Bunlardan kalıcı olanı zimmet sözleşmesi, geçici olanı ise ateşkes (hudne) ve güvenlik(emân) sözleşmeleridir. Bu bağlamda günümüzde İslâm ümmetinin en büyük sorunlarından biri uluslararası sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerden en sorunlu olanı ise Yahudilerle yapılanlardır. Yahudi sorunu İslâm tarihinde Hz. Peygamber döneminde-özellikle Kutsal Topraklara yerleşmeye ve oraları işgal ve gasp etmeye çalıştıklarından bu yana- günümüze değin süregelen karmaşık bir sorundur. Müslüman yurdunun kalbine yerleştirilmiş, yayılmadan önce kısa sürede ortadan kaldırılması gereken bir kanser hüviyetindedir. Buna binaen bu çalışmada Yahudiler özelinde gayri müslimle ilişki türlerinden biri olan ateşkes (hudne) kavramının fukahâ nezdinde mefhumu, şartları ve neticeleri üzerinde durulacaktır. Sonrasında ise âlimlerin görüşleri ve Kur’ân’ın Yahudilerle ilgili belirttiği vasıflar ışığında Yahudilerle ateşkes yapmanın şer-i hükmü ele alınacaktır.Bu doğrultuda ortaya konulan sorun ve hedefler öncelikle âlimlerin görüşleri ve Kur’ân’ın Yahudilerle ilgili beyânı bir araya getirmek suretiyle veri toplama yöntemiyle aktarılmakta; sonrasında ise bunlar tasvîrî (betimleyici) ve tahlîlî/istidlâlî bir bakış açısıyla tahlil edilmeye çalışılacaktır. Böylelikle Yahudilerle ateşkes yapmanın şer-i hükmüne ulaşılmasına gayret edilecektir.
Yukarıda belirttiğimiz hususların bir makale boyutunu aşacağı ve konunun tüm yönleriyle ortaya konulamayacağı endişesiyle çalışmamızı birbirinin devamı olacak şekilde müstakil iki makale halinde yayınlamanın daha uygun olacağı düşüncesi hâsıl oldu. Buna göre “İslâm Hukukunda Ateşkes (hudne) Kavramının Mefhumu ve Günümüz Yahudileriyle Yapılmasının Hükmü- I –‘’ ismindeki birinci makalemiz İslâm hukukunda ateşkes (hudne) kavramının mefhumunu ortaya koymayı hedeflerken, ‘’İslâm Hukukunda Ateşkes (hudne) Kavramının Mefhumu ve Günümüz Yahudileriyle Yapılmasının Hükmü- II’’ ismindeki ikinci makale ise birinci makalede ulaşılan sonuçlarıda dikkate alarak İslâm hukukunda Yahudilerle ateşkes sözleşmesinin şer-i hükmünü ortaya koymayı hedeflemektedir.
fıkıh uluslararası ilişkiler hudne ateşkes yahudiler şer-i hüküm
Islam is the religion of peace and mercy. As Islam regulates and defines the relationship between the Creator and the creature, it also regulates it between the creatures themselves to be in complete safety in both worlds, in compliance and avoidance, in word and deed. Among its most important principles in international, local and family relations, whether they are small or large: Peace, mercy, justice, tolerance, etc. Islam does not take war and abuse as a means, but rather uses wisdom and good advice, and wars are not an end in themselves, but are only legitimate to protect the nation and humanity as a whole from those who corrupt the earth, oppress and aggression. Accordingly, if the basis for Muslims' relations with other infidels is peace, pacifism and reconciliation: Peace, pacifism and reconciliation, this reconciliation varies into different types: Some of them: What is perpetual: This is the dhimma contract, and some of them: What is temporary: reconciliation comes in two forms: The first: The truce contract, and the second: The contract of safety. The Jewish issue is a complex issue since the history of Islam, especially since they tried to colonize, occupy and usurp the Holy Land, to our present era, which has become a cancer in the heart of the role of Muslims that must be removed in a short time before it corrupts the Holy Land and the whole world. The Qur'an shows us the features, characteristics and descriptions of the Jews fully and we are content to present them in a brief summary because the purpose here is to show these descriptions and determine our relationship with them and deal with them accordingly. This study deals with the concept of hudna by talking about its definition, its conditions, its effects, and then the ruling of holding it with the Jews in light of the jurists' views on this contract and in light of what the Qur'an has shown us about their descriptions. In line with the aforementioned issue and objectives, we will use the appropriate scientific methods in this study, including the inductive method: Inductive approach: By extrapolating the opinions of jurists through the recognized sources about the truce contract and the description of the Jews through the Qur'anic verses. Then the descriptive approach: By explaining the facts and characteristics of the truce contract according to the jurists' opinions, we will also learn about the Jews and their characteristics. The analytical approach: By looking and studying the opinions of the jurists about the truce, analyzing them scientifically, and then applying them to the contract with the Jews until we reach the ruling on the contract with the Jews.
Based on the aforementioned objectives and how the topic will be approached, we found it most appropriate to publish this study in two separate articles for fear of prolonging it and expanding its size, and in order to provide a comprehensive statement of the views of the jurists on the truce contract in Islamic law and the legal ruling on concluding it with the Jews in our time. Accordingly, the first article will be titled “The Concept of Truce in Islamic Jurisprudence and its Concluding with Jews in the Present Era - I-”, while the second article will be - in the context of the conclusions reached in the first article and the new information that will be reached in the second article - titled “The Concept of Truce in Islamic Jurisprudence and its Concluding with Jews in the Present Era - II-”
jurisprudence International Relations Armistice jews sharia judgement
الإسلام هو دين السلام والرحمة فالاسلام كما ينظم ويحدد العلاقة بين الخالق والمخلوق فإنه ينظمها أيضا بين المخلوقين أنفسهم بأن تكون على سلامة كاملة في الدارين امتثالاً واجتناباً قولاً وعملاً. وإن من أهم مبادئه في العلاقات الدولية والمحلية والأسرية صغيرة كانت تلكم المبادئ أو كبيرة: السلام، والرحمة، والعدل، والتسامح..ألخ. والاسلام في دعوته إلى الحق والصواب ونشره وتبليغه لا يتخذ الحرب والإيذاء وسيلة بل يتخذ الحكمة والموعظة الحسنة، فالحروب ليست غاية في ذاتها بل لا تكون مشروعة إلا لحماية الأمة والانسانية جميعا من الذين يفسدون في الأرض ويظلمون ويعتدون. وبناء عليه فإذا كان الأصل في علاقات المسلمين بغيرهم من الكفار هو: السلام والمسالمة والمصالحة، فهذه المصالحة تتنوع إلى أنواع: منها: ما كان مؤبدا: وهو عقد الذمة، ومنها: ما كان مؤقتا: وهي أي المصالحة تأتي في صورتين: الأولى: عقد الهدنة، والثاني: عقد الأمان. ومن هؤلاء الكفار؛ "اليهود" ولا شك أنهم أشد الناس عداوة لدين الإسلام، فالمشكلة اليهودية مشكلة معقدة منذ تاريخ الاسلام وخاصة منذ أن حاولوا استيطان الأرض المقدسة واحتلالها واغتصابها، إلى عصرنا الحاضر الذي أصبح كسرطان في قلب دور المسلمين لا بد من إزالته في زمن قريب قبل أن يفسد الأرض المقدسة والعالم جميعا، فالقرآن يبين لنا ملامح وسمات وأوصاف اليهود بياناً تاماً ونكتفي بعرضها باختصار موجز إذ الغرض هنا أن نظهر تلك الأوصاف ونحدد علاقتنا بهم ونتعامل معهم وفقها. إذ أتت هذه الدراسة لتتناول مفهوم الهدنة من خلال الحديث عن تعريفه، وشروطه، وآثاره ثم حكم انعقادها مع اليهود في ضوء ما ذهب إليه الفقهاء في هذا العقد وفي ضوء ما بين لنا القرآن أوصافهم. وتماشياً مع ما تم ذكره من المشكلة والأهداف فنسلك في هذه الدراسة ما يتناسب معها من المناهج العلمية ومنها: المنهج الاستقرائي: وذلك باستقراء آراء الفقهاء من خلال المصادر المعتبرة حول عقد الهدنة، وأوصاف اليهود عن طريق الآيات القرآنية. ثم المنهج الوصفي: وذلك عن طريق بيان حقائق وسمات عقد الهدنة وفق ما ذهب إليه الفقهاء كما نتعرف بذلك على اليهود وصفاتهم. والمنهج التحليلي: بالنظر والدراسة فيما ذهب إليه الفقهاء حول الهدنة وتحليلها تحليلاً علمياً ثم تطبيقها على العقد مع اليهود حتى نصل إلى حكم انعقادها مع اليهود.
استنادا إلى ما تم ذكره فيما سبق من الأهداف وكيفية تناول الموضوع، فإننا وجدنا الأنسب أن ننشر دراستنا هذه في مقالتين منفصلتين وذلك خوفا من إطالتها وتوسع حجمها وحرصا على بيان شافٍ لوجهات نظر الفقهاء في عقد الهدنة في الشريعة الإسلامية والحكم الشرعي في إبرامه مع اليهود في عصرنا الحاضر. وعليه فالمقالة الأولى تكون تحت عنوان ” مفهوم الهدنة في الفقه الإسلامي وابرامها مع اليهود في عصرنا الحاضر- I- “، أما المقالة الثانية تكون -في سياق الاستنتاجات التي تم التوصل إليها في المقالة الأولى والمعلومات الجديدة التي سيتم التوصل إليها في المقالة الثانية- تحت عنوان " مفهوم الهدنة في الفقه الإسلامي وابرامها مع اليهود في عصرنا الحاضر- II-"
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 30 Sayı: 1 |
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.