Bu makalede, Kur’an’ın sıklıkla atıfta bulunduğu havf (kaygı) ve reca’ (ümit) kavramları incelenmiştir. Amacımız bu kavramların semantik bir analizini ortaya koymak ve ilâhî kitapta bu kavramların hangi anlam çerçevesine sahip olduğunu tespit etmektir. Kur’an bütünlüğünde havf terimi çoğunlukla kaygı/endişe anlamında geçmektedir. Havf teriminin haşyet, ru‘b, rahbe, rav’, işfak, feza‛, heybet, vecs, vecel, vikâye kavramları ile ilişkili yönleri bulunmaktadır. Dini hususlarda yaşanan korkular süreklilik taşıdığında bu, kaygı durumunu ifade eder ki bunun bir mümin için faydalı tarafları söz konusudur. Nitekim sürekli bir zihin hali olarak kaygılar insanda, takvâ/sakınma, adalet, sıdk, vera/kaçınma, iffet gibi erdemleri ortaya çıkarmaktadır. Ancak Kur’ânî bakış açısı, insanın sürekli bir zihin hali olarak kaygı durumunun korku, hüzün ve darlık/dayk gibi duygulara dönüşmeden yaşanması gerektiği yönündedir. Kur’an’da sıkça ele alınan ümit/reca’ kavramı ise edilgen bir ruh haline değil, insanın bilinçli ve birtakım gerekleri yerine getirdikten sonra anlam bulan, bir anlamda hak edilen bir duyguya işaret etmektedir. Emel ve tama kavramları Kur’an’da reca’nın ilişkili olduğu kavramlardır. Bu doğrultuda çalışmamız, havf ve reca’ kavramlarının semantik analizini ortaya koymakta ve Kur’an’da bu kavramların hangi bağlamlarda ele alındığını incelemektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Ocak 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 26 Sayı: 2 |
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.