Başlangıçtan beri, İslâmî ilimler arasında mantığın ayrı ve önemli bir yeri vardır. Bir kısım âlimler mantığın kaynağı ve içeriğindeki bazı konulardan dolayı hakkında farklı hükümler vermiştir. Mantığı İslâmî ilimlere aktaran Farabi ve İbn Sina, mantık hakkında dinî bir yargıda bulunmamıştır. Ancak daha sonra bazı sakıncalarının olacağı yolunda fetvalar verilmiştir. İbn Teymiye, İbn Salah, Nevevî gibi âlimler mantığı mahzurlu görürken Gazali mantık eğitiminin farz-ı kiyâfe olduğunu iddia etmiştir. Son dönemlerde mantık eğitiminin zaruri olduğu ileri sürülmüştür. Hatta bazı âlimler mantığın resmî eğitim müfredatında yer alması gerektiğini savunmuşlardır. Son dönem Osmanlı mantıkçılarından biri olan Abdullah Enverî’nin bu alana özgün katkıları vardır. O, mantığın dinen lüzumunu ispat etmek için mantık kurallarıyla İslâmî akidenin nasıl örtüştüğünü tespit etmeye çalışmıştır. Enverî, mantığı doğru bilgi ve sağlam itikadın ölçüsü olarak görür. Ona göre mantık silsile halinde önce doğru bilgi, sonra doğru düşünce ve sağlam itikadın oluşumuna hizmet eden bir sistem bilgisidir. Bu bilgi olmadan hakiki ilim, sağlam düşünce ve kâmil iman oluşamaz. Bu makalede Abdullah Enverî’nin mantık-din ilişkisi ve mantığın bilgi, düşünce, iman açışından önemine değinilmiştir. Araştırmada Enverî’nin özgün eserleri kullanılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2013 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mart 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 18 Sayı: 1 |
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.