İslam kültür, sanat ve medeniyeti dairesine dâhil milletlerin
edebiyatlarında ilk dönemlerden itibaren Hz. Peygamber, derin bir saygı ve
sevgi ile anılmış; doğumundan vefatına kadar yaşamış olduğu hemen her şey edebî
metinlere konu olmuştur. Öyle ki klâsik Türk şiirinde Hz. Peygamber’in
vasıfları etrafında bir peygamber edebiyatı meydana getirilmiştir. Hz.
Peygamber’in çeşitli yönleriyle ele alındığı edebî türlerden biri olan na’tlarda
Hz. Peygamber övgüsünün yanında istimdat (sığınma, yardım dileme) ve istifşâ
(şefaat talep etme) hususları da dikkat çekmektedir. Hayatta iken ümmetinin
elinden tutan Hz. Peygamber’in vefatından sonra da çaresizlerin sığınağı
olduğu; mahşer günü herkesin kendisini kurtarma peşine düştüğü anda Hz.
Peygamber’in ümmetinin derdine düşeceği ve ümmetin günahkârlarına şefaatçi
olacağı düşüncelerinden hareketle şairler, ondan yardım dilemekte ve
günahlarına şefaatçi olmalarını istemektedirler. Dünyanın maddi ve manevi
problemlerinin çokluğu, günahkârlık hissi, kıyamet gününde yalnız ve çaresiz
kalma korkusu gibi çeşitli gerekçelerle şefaatin istendiği istifşâ bölümlerinde
belli bir söylem düzenine uyulduğu görülür. Bir yandan Hz. Peygamber’in
büyüklüğünü, üstünlüğünü ve seçkinliğini dile getiren şair, diğer yandan
acizliğini, yalnızlığını, günahlarının çokluğunu samimi bir edayla ifade
etmektedir. Diğer taraftan başta edebî sanatlar olmak üzere çeşitli dilsel
unsurlarla duygu ve düşüncelerine estetik bir boyut katar. Bu çalışmada, na’tlardaki
istişfâ bölümlerindeki dil, üslup ve muhtevadan hareketle söylemin nasıl bir
düzen içerisinde inşa edildiği hususu üzerinde durulacaktır.
Since the first periods in the literatures of the nations in the
chamber of İslamic culture, art and civilization, Prophet has been referred
with deep respect and love; nearly all the experiences he had from his birth to
his death has been a subject to literary texts. In fact a prophet literature
has been created around the features of Hz. Mohammed in classical Turkish
poetry. In the na’ts which is one of the literary genres in which Hz Mohammed
is discussed with his various features, it is remarkable that there are
subjects of istimdat (defection, recourse) and istifşa (demanding for
intercession) besides compliment of Prophet. From the points that Hz. Mohammed
who helped his ummah when he was alive became a shelter for helpless people and
that he would be occupying himself with the troubles of his ummah while
everybody then occupying their own troubles and trying to save them, poets
demand for help from him and want him to intercede them. In the parts of
istifşa in which intercession has been demanded because of the various reasons
such as abundancy of material and moral problem of the world, the feeling of
sinfulness, the fear of being alone and helpless in the day of judgement, a
certain discourse order is followed. While mentioning greatness, superiority and
distinction of Hz. Mohammed, poet expresses his helplessness, loneliness,
abundancy of his sins with a sincere tone. Besides he adds an aesthetical
dimension to his feelings and ideas through various linguistic elements
especialy literary arts. In this work, through using the elements of language,
genre and content what kind of an order the discourse is built on will be
studied.
Bölüm | Dil ve Edebiyat |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Temmuz 2016 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mayıs 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 26 Sayı: 2 |