Bilmeceler, çok eski çağlardan beri oluşmuş ve yüklendiği işlevlere göre şekillenip belirli kurallar
doğrultusunda günümüzdeki şeklini alarak kalıplaşmış ve kuşaktan kuşağa aktarılarak gelmiş sözlü edebiyat
ürünü bir gelenektir. Bilmeceler; bir toplumun dünya görüşünü, düşünce yapısını, ortak değerlerini ve
kültürünü yansıtır. Hoşça vakit geçirmek için oluşturulan söz ve zeka oyunları, bu özellikleriyle evrenseldir
ve hemen hemen her kültürde rastlanılan sosyo-kültürel bir olgudur.
Bu bağlamda bilmeceler; her türlü eşyayı, bitkileri ve hayvanları içine alacak şekilde canlı-cansız
varlıkları, tabiat unsurları ve bu unsurlara bağlı olayları akıl, zeka, güzellik gibi soyut kavramlarla dini konu
ve motifleri, duyguları, kısaca günlük hayatta karşılaşılabilecek hemen hemen her şeyi konu edinen,
bilinmesi ve bulunması istenilen, cevabı bir takım ip uçları vererek veya uzak-yakın çağrışımlarda bulunarak
tanımlamayı, amaçlayan, soru-cevap olmak üzere iki ana kısımdan oluşan, manzum veya mensur çeşitleri
bulunan anonim halk edebiyatı türüdür.
Bu yazıda bu türün geleneksel icra bağlamı, toplumun gelişen/değişen yapısı göz önüne alınarak Elazığ
örneğiyle incelenecektir.
Bölüm | Dil ve Edebiyat |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2016 |
Gönderilme Tarihi | 4 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 23 Sayı: 2 |