Özellikle 11 Eylül saldırısı sonrasında birçok terör kuramı terör ve din arasındaki ilişkiye odaklanmıştır. Bazı kuramlar terör ile dinin doğrudan ilişkili olduğunu bazıları da olmadığını ileri sürmüşlerdir. Bu makalede böyle bir ilişkinin olup olmadığı tartışılmaktadır. Aşırı dinci gruplar, refah devletinin şeriat düzeni ile yaratılabileceğini iddia etmektedirler. Şeriat düzeninin kurulması için cihat’ın gerekli olduğunu dile getirmektedirler. Haklılıklarını kanıtlamak için Kuran’a başvurmaktadırlar ve yoksulluktan, geri kalmışlıktan muzdarip halkları ikna etmeyi çalışmaktadırlar. Amerika ve İsrail’in Orta Doğu’da uyguladığı şiddet yanlısı politikalar da bu süreci hızlandırmaktadır. Sıradan insanlar, yeni ve etkili bir siyasi yol olarak terörizme sempati duyma eğilimine girmektedirler. Aşırı dinci gruplar siyasi amaçları için dini bir silah olarak kullanmaktadırlar. Bunun için, terör eylemlerinin dinsel amaçlardan çok siyasi amaçlara ulaşmak için yapıldığı söylenebilir. “Tek Çözüm İslam”dır sloganı Türkiye de dâhil olmak üzere İslamî ülkelerde en yaygın slogan olmuştur. Terör eylemleri sadece İslamî ülkelere özgü değildir. Benzer eylemleri, Hıristiyan, Yahudi ve Hindu dinlerinin yaygın olduğu ülkelerde de gözlemlemek mümkündür. Tüm din temelli terör grupları kutsal kitaplardaki ayetlerden esinlenmektedirler. Terörü durdurabilmek için, iki önemli tedbirden söz edilebilir: birincisi, ideolojiler ve dinlerin terörizmin tek sebebi olmadığını kabul etmek; İkincisi, dinler arası diyalogu yeniden ve hesapsız bir şekilde kurmak ve geliştirmektir. Anahtar kelimeler: Terör, din, siyaset, ideoloji, aşırı dinci gruplar
Bölüm | Sosyoloji |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2010 |
Gönderilme Tarihi | 4 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 20 Sayı: 2 |