It can be said that, the way of handling being in the history of philosophy in general, espically between the time period after ancient Greek philosophy and 19th century never goes beyond abstract presuppositions and is jammed into the conceptual frameworks. In this article, we have questioned whether anti-metaphysical discourse as it was put forward by the positivist theory does actually provide a robust ontological structure or not, and how the effort to understand existance may go beyond this fictional structure. It has been shown that ground revealed by using the method of natural sciences to understand existence is inadequate for providing an ontological structure. Considering that while criticizing metaphysics and fictional approaches, this reflex itself falls into the same situation it criticizes, it was advocated that life based interpretations of entities will be valid for ontology. We have tried to show that the relationship between entity and life gives rise to possibility for each to expose the other
Felsefe tarihinde özellikle antikçağ yunan felsefesi sonrası ile 19. yy. arasında varlığın ele alınış tarzının genel olarak soyut kabullenmelerin ötesine geçemediğini, kavramsal çerçevelerin içerisine sıkıştığını söyleyebiliriz. Bu makalede varlığı anlama çabasında bu kurgusal yapının ötesine nasıl çıkılabileceği, pozitivist teorinin ortaya koyduğu metafizik karşıtı söylemin gerçekte sağlam bir ontolojik yapı sağlayıp sağlamadığı sorgulanmıştır. Bu yaklaşımın doğa bilimsel yöntemi varlığı anlamak için kullanma çabasının ortaya çıkardığı zeminin de ontolojik yapı için yetersiz olduğu gösterilmiş bu refleksin metafizik, kurgusal yaklaşımları eleştirirken kendisinin de bu duruma düştüğü ortaya konularak, yaşam merkezli varlık yorumlamalarının ontoloji için geçerli olacağı savunulmuştur. Varlık ve yaşamın birbiri ile olan ilişkisinin her ikisini serimleme imkânını ortaya çıkardığı gösterilmeye çalışılmıştır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 17 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.