This article will focus on two different readings of Friedrich W. Nietzsche. The first is the ontological reading of Heidegger, who establishes his discussion on Nietzsche on the issue of forgottenness of being and places him in the tradition of Western metaphysics. With reference to Nietzsche’s concepts, such as eternal return, will to power, and the overman, Heidegger argues that Nietzsche cannot overcome Western metaphysics. This argument poses a problem in two respects. First, the entire discussion on Nietzschean philosophy becomes stuck on the question of whether he overcomes metaphysics. By extension, the second problem occurs as the discussion moves to the field of ontology and the ethico-political possibilities, which Nietzsche’s work may offer, go unnoticed. In this regard, Deleuze’s reading of Nietzsche becomes more of an issue in the sense that it designates the uniqueness of Nietzschean philosophy by drawing upon its ethico-political basis and conducts an analysis that brings the crucial ethico-political dimension of his philosophy to light. Thus, the main aim of this article is to reveal how Nietzschean philosophy, which became barren due to Heidegger’s reading, has provided us with new opportunities by virtue of Deleuze.
Forgottenness of being will to power eternal return of the same difference affirmation multiplicity
Bu makalede Friedrich W. Nietzsche’nin iki farklı okumasına odaklanılacaktır. Bunlardan ilki, Nietzsche üzerine tartışmasını varlığın unutulmuşluğu bağlamına oturtan ve onu Batı metafiziği geleneğinde konumlandıran Heidegger’in ontolojik okumasıdır. Heidegger, Nietzsche’nin, ebedi dönüş, güç istemi ve üst insan gibi kavramlarına gönderme yaparak onun Batı metafiziğini aşamadığını iddia eder. Bu argüman iki bakımdan sorunlu görünmektedir. İlk olarak Nietzsche felsefesi üzerine bütün tartışma, Nietzsche’nin metafiziği aşıp aşamadığı sorununa indirgenmiş hale gelmektedir. Buna bağlı olarak ikinci sorun Nietzsche’yle ilgili tartışmanın ontoloji alanına kaymış olması ve onun eserinin sunabileceği etik-politik olanakların göz ardı edilmesidir. Bu bakımdan Deleuze’ün Nietzsche okuması, Nietzsche felsefesinin özgünlüğünü, onun etik-politik zeminine başvurarak ve felsefesinin etik-politik boyutunu gün yüzüne çıkaran bir çözümlemeye girişerek göstermesi bakımından önem kazanır. Dolayısıyla bu makalenin temel amacı Heidegger’in okumasıyla kısırlaşan Nietzsche felsefesinin Deleuze aracılığıyla nasıl yeni olanaklar sunduğunu ortaya koymaktır
Varlığın unutulmuşluğu güç istemi aynı olanın ebedi dönüşü fark olumlama çokluk.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 25 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
Hem özel sayımız hem de Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü 15 Mart'ta başlayacaktır.
Özel sayımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.