We can consider almost any thinker who wants to reveal what is essentialy new as a hunter. A phiosopher can merge thought with the new only after hunting problems that have been exposed in the past. Acording to this interpretation, the hunter appears in an active and the hunt appears in a passive position. In other respects, when we look at the progress of the history of thought, we can see that a philosopher, who first appeared as an active hunter, was passive to his hunt in certain special cases. In this study, I will first talk about the transcendental metaphysics developed by Kant to hunt traditional metaphysics and the odd position of the “thing in itself” that the philosopher placed at the center of the transcendental metaphysics. Then, I will show that this metaphysical criticim, which includes “thing in itself” as its center, cannot be directed to the thoughts of internal substance developed before Kant. Finally, I will reveal how the nature metaphysics developed by Bruno transformed Kant to an passive hunt, which seems to be an active hunter, and how hunt and hunter should be considered as intertwined factors when the issue comes to Bruno and Kant.
Asli anlamda yeni olanı ortaya koymak isteyen hemen hemen her düşünürü bir avcı olarak değerlendirebiliriz. Bir filozof, ancak kendi zamanından önce açığa çıkan problemleri avladıktan sonra düşünceyi yeni olan ile buluşturabilir. Bu şekilde değerlendirildiğinde, avcı etkin, av ise edilgin bir konumda belirmektedir. Öte yandan, düşünce tarihinin ilerleyişine baktığımızda, ilkin etkin bir avcı konumunda görünen bir filozofun, belli özel durumlarda avı karşısında edilgin olduğunu da görebiliriz. Bu çalışmada ilkin, Kant’ın geleneksel metafiziği avlamak için geliştirmiş olduğu transsendental metafizikten ve filozofun transsendental metafiziğin merkezine yerleştirmiş olduğu “kendinde şey”in tuhaf konumundan bahsedeceğim. Ardından, merkezinde “kendinde şey”i barındıran bu metafizik eleştirisinin, Kant’tan önce geliştirilmiş olan içkin töz düşüncelerine yöneltilemeyeceğini göstereceğim. Son olarak da, Bruno’nun geliştirmiş olduğu doğa metafiziğinin, etkin bir avcı konumunda gibi görünen Kant’ı nasıl edilgin bir ava dönüştürdüğünü ve Bruno ve Kant söz konusu olduğunda, av ve avcının nasıl iç içe geçmiş unsurlar olarak değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyacağım.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 5 Temmuz 2020 |
Kabul Tarihi | 12 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 30 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.