The present paper discusses the senses such as vision and audition which are called in the history of philosophy and psychology superior senses as well as the senses such as smell, taste and touch, viz. the so-called inferior senses. By pointing to the exceptional cases of vision and audition that permit us to accept the visual and auditory sensations deprived of any perceptual function proper to the superior senses, we apply the distinction between perception and sensation to the superior senses. We claim that, just like the inferior senses, these exceptional cases have a bodily localized conscious content corresponding to vision and audition. After the section on the differentiation of the senses, we focus on the sense of touch and clarify the distinction between active touch and passive touch. The fact that the sense of touch, when emancipated from the domination of vision, becomes more autonomous and gains a privilege makes the hypothesis of “common sensibles” open to serious criticism. Bodily consciousness is made up of tactile sensibility pertaining to passive touch.
Eldeki yazı felsefe ve psikoloji tarihinde yüksek duyular diye adlandırılan görme ve işitme duyuları ile alçak duyular diye adlandırılan koklama, tatma, dokunma duyularını konu etmektedir. Yüksek duyulara özgü algısal herhangi bir işlevden yoksun görsel ve işitsel duyumları kabul etmemize izin veren istisnai durumların da varlığına işaret ederek duyum ile algı arasındaki ayrımı yüksek duyulara uygulayacağız. Böyle istisnai durumlarda görme ve işitme duyusuna tıpkı alçak duyumlardaki gibi bedende yer-tutan bir bilinç içeriğinin karşılık geldiğini ileri süreceğiz. Duyuların ayrıştırılması üzerinde kısaca duran bölümden sonra dokunma duyusuna yoğunlaşmak suretiyle pasif dokunmayı aktif dokunmadan ayırt edeceğiz. Görme duyusunun tahakkümünden kurtulduğunda dokunma duyusu özerkleşmeye ve ayrıcalık kazanmaya başlayacağından, “ortak duyumsanırlar” hipotezi ciddi eleştirilere açık hale gelir. Vücut bilincini oluşturan, pasif dokunmaya ait dokunsal hassasiyettir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ağustos 2020 |
Kabul Tarihi | 7 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 30 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.