L. N. Tolstoy has a distinguished place in the world literature. According to him, the essence of the art is not beauty, but “the religious consciousness” and “the moral values”. For this reason, he espoused a negative attitude towards beauty and aesthetic pleasure. This attitude is determined completely by religious and moral concerns. Tolstoy called this kind of an art as a “religious art” and “Christian Art”. This kind of an art is a good art, but all objects outside the scope of this art are bad arts. Firstly, the aim of this article is to reveal how Tolstoy relates art, religion and morality. Secondly, we aim to evaluate, criticize and interpret this relation philosophically. As a result, we will point out that the notion of art of Tolstoy is pretty narrow generally; it isn’t in accord with the function and essence of art. More importantly, it will be emphasized that this kind of a notion of art is reductionist, otherising and instrumentalizing.
Dünya edebiyatında seçkin bir yere sahip olan Tolstoy için sanatın özünü “güzellik” değil, dini bilince dayalı “ahlaki değerler” oluşturmaktadır. Bu yüzden, o, güzelliğe ve güzelliğin yol açtığı “estetik haz”za karşı olumsuz bir tutum takınmıştır. Bu tutumun temelinde tamamen dinî ve ahlâkî kaygıların yattığı anlaşılmaktadır. Tolstoy, bu tip bir sanatı, Hıristiyan sanatı olarak adlandırır. Böyle bir sanatı, o, iyi sanat, onun dışında kalan bütün sanat türlerini ve eserlerini ise, kötü sanat olarak nitelendirir. Bu bağlamda Tolstoy’un sanat ile din ve ahlak arasında nasıl bir ilişki kurduğunu ve bu ilişkinin mahiyetini açığa çıkarmak önemlidir. Daha da önemlisi, bu ilişkinin felsefî bir analizini, eleştirisini ve değerlendirmesini yapmaktır. Bu çalışmada ileri süreceğimiz temel tez şudur: Tolstoy, bir yandan oldukça sınırlı (dar) bir sanat anlayışını savunurken, bir yandan da onun bu yaklaşımı, sanat felsefesinde ifadesini bulan ve genel kabul gören sanat anlayışı ile önemli ölçüde tezat teşkil etmektedir. Böyle bir yaklaşım tarzı, araçsallaştırıcı, indirgemeci ve ötekileştirici bir sanat anlayışını açığa çıkarmaktadır. Burada sanat daha ziyade bir alegori olarak kendini ele vermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 6 Eylül 2020 |
Kabul Tarihi | 7 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 30 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.