Leo Strauss would rank high on any list of the most influential scholars of political philosophy in the 20th century. Moreover, he ascribed many of his most famous insights, including the rediscovery of esoteric writing, to his reading of medieval Muslim philosophers. Indeed, Strauss' grounding in the falasifa was so profound that he has been called a "Farabian" by followers and critics alike. And yet his writings have received remarkably little scholarly attention in the Muslim world. Even more surprisingly, almost all the Arabic and Turkish studies of his writings that do exist have focused on his analyses of Western philosophy, while ignoring his discussions of the Muslim falasifa who had such a great influence on him. This article will review the treatment of Strauss' work in Arabic and Turkish scholarly literature in order to assess which aspects of his thought have captured the most attention so far, and which important aspects remain to be investigated.
Leo Strauss (1899-1973), 20. yüzyılın önemli siyaset felsefesi düşünürleri arasında yapılacak sıralamada en üstte yer alır. Strauss, ezoterik yazını yeniden keşfetmesinin yanı sıra, en ünlü önermelerinin birçoğunu Orta Çağ Müslüman filozoflarını okumasına borçlu olduğunu itiraf eder. Gerçekten de Strass'un felâsifede temellenişi o kadar derindir ki, takipçilerinin yanı sıra eleştirmenleri tarafından da "Farabici" olarak nitelendirilmiştir. Böyle olduğu halde, Müslüman bilim dünyası Strauss'un yazılarına dikkate değer ölçüde ilgi göstermemiştir. Belki daha da şaşırtıcı olan, Strauss'un yazıları üzerine yapılan neredeyse tüm Arapça veya Türkçe araştırmaların onun Batı felsefesi analizlerine odaklanması, düşüncesinde önemli etkisi olan Müslüman felâsife hakkındaki tartışmalarını görmezden gelmesidir. Bu makale, Strauss'un çalışmalarının Arapça ve Türkçe olmak kaydıyla güncel bilimsel araştırmalarda nasıl ele alındığını; onun düşüncesinin şimdiye kadar hangi yönleri ile dikkat çektiğini ve hangi önemli yönlerinin hâlâ araştırılmaya değer olduğunu incelemeyi amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Eylül 2020 |
Kabul Tarihi | 27 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 30 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.