Deliliği, aklı yücelten bir karşıt ya da bir yaşam tarzı olarak değil, farklı semantik olanakları tümüyle tıkayan topolojik bir sınır olarak ele aldığımızda, yalnızca insanların değil, felsefenin de deliliğinden bahsedebilir oluruz. Mutlak kosmos’un yarattığı dehşetten kaçınmak amacıyla mutlak khaos’a yönelen her düşünce, söz konusu semantik olanakları var eden sınırın ötesine ilerlemeyi, dolayısıyla da felsefenin nihilizme boyun eğişini talep etmektedir. Bu bipolar eğilimlerin düşünceyi sürüklediği nihilizmin karşısında felsefenin ayakta kalabilmesinin yegâne yolu, khaos ve kosmos’un simbiyotik ilişkisine odaklanmak, diğer bir deyişle düşünceyi bir khaosmos labirenti olarak kurmaktan geçmektedir. Bu çalışmada, ilkin Nietzsche’nin başlangıçta nasıl böylesi bir khaosmos labirentini inşa etme eğilimde olduğunu, ardından da giderek kosmos’a sırt çevirip düşüncesini mutlak khaos’ta yoğunlaştırdığını göstereceğim. Bu durumu felsefenin deliliğinin bir örneği olarak ele aldıktan sonraysa, Deleuze’ün Nietzsche yorumuna Apollon’u da dâhil ederek, khaosmos’un diliyle konuşan bir düşüncenin nasıl göstergebilimsel olanaklar yaratabileceğini ortaya koyacağım.
When we consider madness not as an opposite that praises reason or as a lifestyle, but as a topological limit that completely blocks different semantic potentials, we can talk not only of the madness of human being but also the madness of philosophy. Every thought, which tends towards absolute khaos in order to avoid the terror of absolute kosmos desires to move beyond the limit that creates the aforementioned semantic potentials, and thus, desires the submission of philosophy to nihilism. The only way philosophy can survive the nihilism that these bipolar dispositions drive thought into is to focus on the symbiotic relationship between khaos and kosmos; in other words, to establish thought as a chaosmos labyrint. In this article, I will first show how Nietzsche initially tended to construct such a labyrinth of chaosmos, but then gradually turned his back on kosmos and concentrated his thought on absolute khaos. After taking this position as an example of the madness of philosophy, I will, by incorporating Apollo in Deleuze’s interpretation of Nietzsche, illustrate how a thought speaking in the language of chaosmos can create semiotic potentials.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 22 Nisan 2021 |
Kabul Tarihi | 18 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 32 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.