“Kendini bil”, “aşırıya kaçma”, “kanaatkâr ol” şeklinde bütün kadim toplumlarda karşımıza çıkan ahlaki/dini buyruklar “ölçülülük” veya “aklıbaşındalık” erdeminin yansımaları olarak görülebilir. Çin medeniyetinden Sümer ve Mısır medeniyetlerine değin kadim bilgelik bu ölçülülük erdeminin zengin örnekleriyle doludur. Ölçülülük kavramının tarihinde önemli bir aşamayı, bilgiye dayalı bilgelik olarak tanımlayabileceğimiz İyonyalı düşünürlerin felsefi etkinliği oluşturur. Lakin felsefenin bu ilk dönemindeki, daha doğrusu, doğa felsefesi evresindeki bilge-filozoflar, insanı doğrudan değil de daha çok insanın da ait olduğunu varsaydıkları doğa (physis) üzerinden inceleme konusu yaptılar. Doğadaki çeşitliliğin ve değişimin sebebini rasyonel bağlamda araştırırken aslında doğada bir düzen ve ölçü bulmaya çalıştılar. Bu çabaya ölçü arayan insanın aslında ölçünün bizzat kendisi olduğu bilinci örtük de olsa eşlik etmiştir. Zira, bütün İyonyalı filozoflar Delphi tapınağının girişine kazınmış olan “Kendini bil” buyruğuna bağlı kaldılar. Lakin bu buyruğun salt felsefi boyutuyla dile getirilmesi ve felsefenin yüzünü bütünüyle insana çevirmesi ancak Protagoras ve Sokrates (Platon) ile mümkün olur. İnsan ile birlikte toplumsal ve kültürel hayat da felsefenin problem sahasına dahil olmuştur. Denilebilir ki antik dönemde “kendini bil” buyruğunun ölçülülük kavramı ile ilişkisi bir yandan Protagoras üzerinden “Her şeyin ölçüsü insandır”a, diğer yandan da Sokrates aracılığıyla “Her şeyin ölçüsü Tanrıdır”a dönüşmüştür. İşte bu çalışmanın asıl amacı, “kendini bil” buyruğunun ve ölçülülük erdeminin Protagoras ve Sokrates ile birlikte epistemolojik ve etik sahadaki yansımalarını açıklığa kavuşturmaktır.
kendini bil ölçülülük ölçü-insan insan doğası kendini bil, ölçülülük, ölçü-insan, insan doğası
““Kendini bil”, “aşırıya kaçma”, “kanaatkâr ol” şeklinde bütün kadim toplumlarda karşımıza çıkan ahlaki/dini buyruklar “ölçülülük” veya “aklıbaşındalık” erdeminin yansımaları olarak görülebilir. Çin medeniyetinden Sümer ve Mısır medeniyetlerine değin kadim bilgelik bu ölçülülük erdeminin zengin örnekleriyle doludur. Ölçülülük kavramının tarihinde önemli bir aşamayı, bilgiye dayalı bilgelik olarak tanımlayabileceğimiz İyonyalı düşünürlerin felsefi etkinliği oluşturur. Lakin felsefenin bu ilk dönemindeki, daha doğrusu, doğa felsefesi evresindeki bilge-filozoflar, insanı doğrudan değil de daha çok insanın da ait olduğunu varsaydıkları doğa (physis) üzerinden inceleme konusu yaptılar. Doğadaki çeşitliliğin ve değişimin sebebini rasyonel bağlamda araştırırken aslında doğada bir düzen ve ölçü bulmaya çalıştılar. Bu çabaya ölçü arayan insanın aslında ölçünün bizzat kendisi olduğu bilinci örtük de olsa eşlik etmiştir. Zira, bütün İyonyalı filozoflar Delphi tapınağının girişine kazınmış olan “Kendini bil” buyruğuna bağlı kaldılar. Lakin bu buyruğun salt felsefi boyutuyla dile getirilmesi ve felsefenin yüzünü bütünüyle insana çevirmesi ancak Protagoras ve Sokrates (Platon) ile mümkün olur. İnsan ile birlikte toplumsal ve kültürel hayat da felsefenin problem sahasına dahil olmuştur. Denilebilir ki antik dönemde “kendini bil” buyruğunun ölçülülük kavramı ile ilişkisi bir yandan Protagoras üzerinden “Her şeyin ölçüsü insandır”a, diğer yandan da Sokrates aracılığıyla “Her şeyin ölçüsü Tanrıdır”a dönüşmüştür. İşte bu çalışmanın asıl amacı, “kendini bil” buyruğunun ve ölçülülük erdeminin Protagoras ve Sokrates ile birlikte epistemolojik ve etik sahadaki yansımalarını açıklığa kavuşturmaktır.
kendini bil ölçülülük ölçü-insan insan doğası kendini bil, ölçülülük, ölçü-insan, insan doğası
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 21 Temmuz 2022 |
Kabul Tarihi | 5 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 34 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.