Rusya’nın güney bozkırlarına, Vahşi Ova adıyla anılan bölgeye 15. ve 16. yüzyıllarda özgürlüklerine düşkün olan ve herhangi bir otoriteye bağlı olmak istemeyen kişiler gelip yerleşmişlerdir. Özgürlüklerine düşkün olduklarından ve herhangi bir otoriteye bağlı olmak istemediklerinden dolayı bu kişiler Kazak olarak adlandırılmışlardır. Başlangıçta Zaporog ve Don Kazakları olmak üzere iki ana grup halinde ortaya çıkan bu Kazaklardan, 16. yüzyıldan itibaren yeni Kazak toplulukları ve orduları ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan bu Kazak orduları da dağılım gösterdikleri coğrafyanın adıyla anılmışlardır. Terek Kazak Ordusu, Kuban Kazak Ordusu, Sibirya Kazak Ordusu, Tuna Kazak Ordusu, Yayık (Ural) Kazak Ordusu, Greben Kazak Ordusu gibi. Sınır bölgelerinde yaşayan, askerlik yaparak sınırların güvenliğini sağlayan Kazaklar zaman içerisinde savaşçı kimlikleriyle ön plana çıkmışlar ve sahip oldukları bu savaşçı kimliklerinden dolayı da 1721 yılında Rus düzenli ordusunun bir parçası haline gelmişlerdir. Çok iyi ata binen Kazaklar, Rus ordusuna süvari askerleri olarak hizmet etmişlerdir. Çalışmamıza konu olan Yayık (Ural) Kazakları ise 16. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan Kazak topluluklarından sadece biridir. Yaşadıkları Yayık Nehri kıyılarından dolayı bu Kazaklar Yayık Kazakları olarak adlandırılmışlardır. Ancak 18. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşen Pugaçov İsyanı’ndan sonra Yayık Kazaklarının ismi Ural Kazakları olarak değişmiştir. Savaşçı bir kimliğe ve kendilerine has yaşam tarzına sahip olan Ural Kazakları, 1833 ile 1841 yılları arasında Ural bölgesinde yaşayan yazar, halkbilimci, dilbilimci, etnograf gibi birçok kimliğe sahip olan Vladimir İvanoviç Dal’ın (1801-1872) ilgisini çekmiş ve Dal, bölgede Ural Kazakları ile ilgili edindiği izlenimleri Doğalcı Okulun sanatsal özellikleriyle birleştirerek kaleme aldığı “Ural Kazak’ı” (“Uralskiy kazak”) adlı denemesinde ayrıntılı bir biçimde yansıtmıştır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı da Ural Kazaklarını ve onların yaşamlarını “Ural Kazak’ı” adlı deneme üzerinden ele almak ve ülkemizde daha çok sözlük alanında yaptığı çalışmalarıyla tanınan Dal’ın yazar kimliğini okuyucuya tanıtmaktır. Söz konusu denemenin incelenmesinde çoğulcu inceleme yöntemi kullanılmış ve bu çalışmanın sonunda da Dal’ın hem sosyo-kültürel hem de tarihsel açıdan Ural Kazaklarının yaşamına ışık tuttuğu sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |