Sibirya Türk halklarının incelenme süreci, genel olarak Sibirya halklarının incelenme süreci ile bir bütünlük içermektedir. Çarlık Rusya’sı için Sibirya, bir bütün olarak Rus devlet sistemine katılması, her türlü zenginliğin Moskova’daki iktidar tarafından kullanılması gereken bir bölgedir. Sibirya’nın Rus hâkimiyetine girme sürecindeki temel çalışmalar, bilimsel olmaktan ziyade Rusya’ya tâbi kılma politikasına hizmet etmiştir. Hazırlanan istatistiki raporlar, nüfus sayımları, yerli halkların dillerini öğrenme, onlar için Rus alfabesi temelinde alfabeler oluşturma, kutsal metinlerin yerli halkların diline çevrilmesi, Hristiyanlaştırma çabaları, bütün bunlar, bir halkı çok yönlü incelemekten çok onu sisteme dâhil etme politikasına hizmet eden çalışmalardır.
Belirgin bir politik çıkar göz etse de bu ilk dönemde sürgün, seyyah, rahip, devlet memuru olarak bu topraklara gelen kişilerin çalışmaları daha sonra gerçekleştirilecek bilimsel çalışmalara temel oluşturmuştur.
Çarlık Rusyası’nın son yüzyılında başlayan akademik çalışmalar Sovyet döneminde de sürmeye devam etmiştir. Sovyet Rusya dönemindeki çalışmalar da elbette dönemin politikası ile bağlantılı olarak Hristiyanlaştırma yerini Sibirya’nın yerli halklarının sosyalist sistem içinde yer almaları politikasına bırakmıştır.
Her iki dönemde de amaç ne olursa olsun yapılan pek çok çalışmanın erkek araştırmacılar tarafından gerçekleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sovyet Rusya döneminde bir önceki dönemden farklı olarak az sayıda kadın araştırmacının Sibirya topraklarında çalışmalar yaptığı bilinmektedir. Bu kadınlar arasında ilk planda Ekaterina Dmitriyevna Prokofyeva adı yer almaktadır. Başlangıçta Selkuplar üzerine çalışan Prokofyeva, zaman içinde çalışma alanını genişletmiş ve Sibirya’nın diğer halklarını da çalışmalarında kullanmaya başlamıştır. Prokofyeva’nın bilimsel üretiminin son dönemindeki çalışmalarının Tuvalar üzerine yoğunlaştığı görülmektedir.
Bu makalede Ekaterina Dmitriyevna’nın zor yaşamı, onun Tuva Türk kültürünün incelenmesine yaptığı katkı ve ölümünden ancak otuz üç yıl sonra yayınlanabilen Tuva kültürü ile ilgili çok yönlü çalışması tanıtılmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 3 |