Bu çalışmada Somuncu Baba’nın menkıbevî hayatının ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışmanın yöntemi ise literatür taramasıdır. Bilindiği gibi menkıbeler tarihî ve topluma malolmuş kişilerin hayat hikâyelerinden söz eden kaynaklardır. Menkıbelerin ilk göze çarpan özellikleri kahramanlarının gerçek kişiler olması ve bu kişilerin yaşadıkları zamanın ve mekânın biliniyor olmasıdır. Bununla birlikte menkıbeler ele alınan kişiler hakkında bilgi verdiği gibi devrin kültürel, sosyal, ilmî ve edebî yönüne dair mühim ipuçları içermektedir. Bu yönüyle menkıbeler tarihi veya tasavvufî bir şahsiyetin hayatının ortaya konmasında önemli kaynaklardır.
Bu bağlamda ele alacağımız ve adından çok Somuncu Baba lakabıyla tanınan Şeyh Hâmid-i Velî, Anadolu tasavvuf anlayışı için oldukça mühim bir şahsiyettir. Gerek yazdığı eserlerle ve gerekse yetiştirdiği talebeler vasıtasıyla yaşadığı asrı ve sonraki asırları tasavvuf anlayışı yönüyle önemli ölçüde etkilemiştir. O, Anadolu’da kurulan bazı tarîkatlara öncülük etmek, halîfe yetiştirmek ve eser yazmak suretiyle bu tesiri icra etmiştir. Kendisi müstakil bir tarîkat kurmamakla birlikte bir Türk tarîkatı olarak kurulan ilk tarîkat olan Bayrâmiyye’nin kurucusu olan Hacı Bayrâm-ı Velî’nin şeyhidir. Ayrıca o, bilinen melâmîlik özelliğini Hacı Bayrâm-ı Velî silsilesi ile Bıçakçı Ömer Dede’ye aktarması yönüyle Melâmiyye’nin de öncülerinden kabul edilebilir.
Somuncu Baba’nın hayat yolculuğu zâhir ve bâtın olmak üzere iki yönlü ele alınabilir. Bunlardan zâhir yolculuğu Kayseri’de doğumuyla başlamış, önce Şam’a sonra Erdebil’e uzanmış, daha sonra tekrar Kayseri, Bursa, Hicaz ve Aksaray seyriyle son bulmuştur. Bâtınî yolculuğu ise yine zâhir yolculuğuna paralel bir şekilde bahsi geçen şehirlerdeki, özellikle Şam ve Erdebil, tasavvufî terbiye ve seyr ü sülûkunu tamamlama süreci olarak gerçekleşmiştir. Onun bahsi geçen zâhir ve bâtın yolculuğuna dair kaynaklarda sınırlı bilgi bulunmakla birlikte onun daha çok menkıbevî anlatılarla günümüze ulaştığı söylenebilir. Diğer yandan ondan bahseden kaynaklarda yer alan menkıbelerin ilk kaynaktan başlamak üzere birbiriyle aynı veya yakın olduğu bir bakıma küçük farklarla birbirinin tekrarı olduğu görülür. Bununla birlikte onun hakkında nakledilen menkıbeler hem hayatı hem de tasavvufî görüşlerinin anlaşılmasını sağlayan bilgiler olması yönüyle kıymete hâizdir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 3 |