Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

ÇUKUROVA HALK KÜLTÜRÜNDE YEL

Yıl 2023, Cilt: 6 Sayı: 2, 602 - 617, 30.08.2023
https://doi.org/10.55666/folklor.1289706

Öz

Türkçe bir kelime olan yel, varlığın yaratılışıyla ilgili dört unsurdan biri olan hava ile ilişkilidir. Farsça kökenli rüzgâr kelimesi de dilimizde yel ile birlikte yaygın bir kullanıma sahiptir. Türk kültüründe Tanrılar dışında destan kahramanları ve yada taşını kullanan seçkin kişiler rüzgâr çıkarabilmiştir. İslamiyet’le birlikte Mikâil adlı melek Yaratıcı adına doğa olaylarını gerçekleştirmeye başlamış, bu bağlamda yeli kontrol etmiştir. Yelin geldiği yer, esiş yönü, estiği dönem ve zaman, saatteki hızı gibi özellikler yel isimlerinin ortaya çıkışı üzerinde etkili olmuştur. Yel; bahar yeli, şark yeli, kavak yeli, sam yeli, seher yeli, tan yeli, kabayel, şimal, kıble, lodos, garbi, mihrican, meltem, poyraz vd. gibi isimler almıştır. Yörelere göre isim alabilen rüzgâr çeşitleri olmakla birlikte Çukurova’da harman yeli, Yarıkkaya yeli, ayaz, poyraz, garbi, sazak, seher yeli, sam yeli, bora, meltem ve mihrican isimleri ön plana çıkmıştır. Yel, işlevsel bir öneme ve ekonomik bir değere sahiptir. Hayvancılık ve tarım yapan geleneksel Türk toplumu yanında kent kültürü bağlamında çeşitli meslek kollarında olanlar için de önemini korumaktadır. Rüzgâr gücü; değirmen çarklarını çevirmek, rüzgâr santrallerinde elektrik elde etmek için kullanılmıştır. Turizm sektöründe rüzgâr sörfü, yelken yarışı, yamaç paraşütü ve balon turları yapabilmek için rüzgâr durumu dikkate alınmaktadır. İklim üzerinde etkili olan rüzgâr soğuk ya da sıcak havayı taşır, sisli ve bulutlu havayı dağıtır. Çukurova’da yaz aylarında serinlemek ve harman savurmak için rüzgâra ihtiyaç duyulmuştur. Rüzgâr esmediğinde çeşitli ritüellere başvurulmuştur. Rüzgâr şiddetli esip fırtınaya ve ardından hortuma dönüştüğünde hayatı olumsuz yönde etkilemektedir. Çatıları uçurmakta, ağaçları devirmekte, otomobillere zarar vermektedir. Kara, deniz ve hava ulaşımını aksatabilmektedir. Çukurova bölgesi halk şiirinde yel; hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanılarak duyguların, düşüncelerin, içinde bulunulan durumun ve ruh hâlinin anlatımında aracı olur. Rüzgâr haberci olma özelliğiyle sevgili hakkındaki bilgileri ve onun kokusunu âşığa ulaştırır. Muhabbet, hasret, ayrılık, ecel ve yalan gibi soyut kavramlar, yele benzetilerek somutlaştırılır. Rüzgâr adları, taşıdığı özellikler dikkate alınarak, erkek-kadın isimlerinde ve soyadı olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada mitoloji, destan, efsane ve halk hikâyelerinden yola çıkılarak Türk kültüründe yel ile ilgili genel bilgiler verildikten sonra, yelin Çukurova bölgesi halk kültüründeki yeri ve özellikleri değerlendirilecektir.

YEL IN CUKUROVA FOLK CULTURE

Yıl 2023, Cilt: 6 Sayı: 2, 602 - 617, 30.08.2023
https://doi.org/10.55666/folklor.1289706

Öz

Yel, a Turkish word, which associated with air, is one of the four elements related to the creation of existence. The word wind, which is of Persian origin, has a common usage in our language together with yel. In Turkish culture, apart from the gods, epic heroes and distinguished people using the Yada stone were able to bring out the wind. With the advent of Islam, the angel named Michael began to perform natural events on behalf of the Creator, and in this context, controlled the yel. Features such as where the yel comes from, the direction it blows, the period and time it blows, and its speed in the hour have been effective on the emergence of yel names. Yel; has taken names such as spring wind (bahar yeli), oriental wind (şark yeli), poplar wind (kavak yeli), simoom (sam yeli), dawn wind (seher yeli), zephyr (tan yeli), kabayel, northerly (şimal), qibla (kıble), southwester (lodos), westerner (garbi), mihrijan, breeze (meltem), and north wind. Although there are types of winds that can be named according to the regions, the names of threshing wind (harman yeli), cleft rock wind (Yarıkkaya yeli), frosty (ayaz), northerly wind (poyraz), westerner (garbi), rush (sazak), dawn wind (seher yeli), simoom (sam yeli), gust (bora), breeze (meltem) and mihrijan have come to the fore in Çukurova. The Yel has a functional importance and an economic value. In addition to the traditional Turkish society engaged in animal husbandry and agriculture, it maintains its importance for those who are in various professions in the context of urban culture. Wind power; has been used to turn mill wheels and to generate electricity in wind farms. In the tourism sector, wind conditions are taken into account in order to make windsurfing, sailing racing, paragliding and balloon tours. The wind, which is effective on the climate, carries cold or hot air, and disperses the foggy and cloudy air. In Çukurova, the wind was needed to cool off and winnow during the summer months. When the wind did not blow, various rituals were applied. When the wind blows heavily and turns into a storm and then a tornado, it affects life negatively. It blows roofs, knocks down trees, and damages cars. It can disrupt land, sea and air transportation. The yel in the folk poetry of Çukurova region; used both literally and figuratively, it becomes a means of expressing emotions, thoughts, current situation and mood. The wind, as a messenger, conveys the information about the beloved and her scent to the lover. Abstract concepts such as love, longing, separation, death and lie are embodied by analogy with the yel. Wind names are used in male-female names and surnames, taking into account their characteristics. In this study, after giving general information about the yel in Turkish culture based on mythology, epic, legend and folk tales, the place and characteristics of the yel in the folk culture of Çukurova region will be evaluated.

Toplam 0 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Ali Doğaner 0000-0003-4600-8350

Erken Görünüm Tarihi 28 Ağustos 2023
Yayımlanma Tarihi 30 Ağustos 2023
Yayımlandığı Sayı Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 2

Kaynak Göster

APA Doğaner, A. (2023). ÇUKUROVA HALK KÜLTÜRÜNDE YEL. Folklor Akademi Dergisi, 6(2), 602-617. https://doi.org/10.55666/folklor.1289706