Uygurlar, yaşadıkları coğrafya üzerinde siyasi ve kültürel amaçlarla birçok kavimle etkileşime girmiş, bu etkileşimler neticesinde Orta Asya’nın kült dinlerinden Manihaizm ve Budizm’i benimseyerek Eski Türk dili ve dinî kültür hayatında değişmelere sebep olmuşlardır. Türk kültürünün dinî düzeyde aldığı etkiler, bariz bir şekilde Türk dilinde çeviriye dayalı bir edebiyatın ortaya çıkmasıyla görülmüştür. Başta Çince olmak üzere, Tibetçe, Sanskritçe ve Toharca gibi dillerden Türk diline yapılan çeviriler neticesinde Manici ve Buddhacı geleneğin dinî öğretilerini karşılayabilme adına, filoloji merkezli tercüme heyetleri kurulmuş, bu heyette yer alan rahiplerce hem birebir Türkçe çeviri hem de doğrudan dil ilişkileri temelinde ödünç sözcükler, söz varlığına dâhil edilmiştir. Dinî terminoloji noktasında Buddha dinine dayalı terimler, ya Türkçenin fonetiğine uydurulmuş ya da ilgili ibareye dair Türkçe karşılık ortaya konmuştur. Ayrıca, bazı durumlarda yabancı sözcüğü yaygınlaştırma adına, Türkçe karşılıkla kullanım tercih edilmekle birlikte, daha çok birebir çeviri yöntemi uygulanarak Buddha dinine ait terim, Türkçe karşılığıyla kullanıma sunulmuştur. Bu kullanımlar neticesinde ortaya çıkan Buddha dinî kaynaklı Eski Türk dinî söz varlığı, felsefik unsurları anlatabilme hususunda Türk dilinin gelişkinliğini göstermesi bakımından önemli verileri bünyesinde barındırmaktadır. Bu verilerden biri de, dünya üzerindeki çoğu inanç sisteminde kült konumdaki ‘yasak/günah’ kavram alanıdır. Çoğu dinî sisteme göre, Tanrı’nın emirlerine karşı olan, dince suç görülen ve de dinî öğreti çerçevesinde anlatılagelen öbür dünyada cezayı gerektiren iş ya da davranış demek olan ‘yasak/günah’ kavram alanı, Türk dilinde kapsamlı örneklere sahiptir. Bu yönüyle, eldeki çalışmanın konusu ağırlıklı olarak Buddha öğretisinde ‘suç, kusur, hata; günah’ anlamlı Sanskritçe doṣa, apakṣāla, dveṣa, aparādha, pāpa ve pāpaka terimlerinin Türkçe karşılığı olan mün ifadesine dair değerlendirmelerden oluşmaktadır. Tarihî metinler tanıklığında, genellikle Buddha dinine dayalı metinlerde görülen bu ifade, birebir Türkçe çevirinin ürünü olarak ortaya konmuş dinî bir ibaredir. Çalışmada, öncelikle 9-14. yüzyıllları kapsayan Manici ve Buddhacı Uygur metinlerde tanıklanan mün ifadesi ve türevlerine yer verilmiş, ilgili kavramlar hakkında köken bilgisi görüşü ortaya konarak günümüzde ‘saf, budala, sersem’ anlamlı bön ifadesi ile ‘suç, kusur, hata; günah’ anlamlı mün ifadesi arasındaki ilişki tarihî ve modern Türk dilleri tanıklığında gösterilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eski Türk Dili (Orhun, Uygur, Karahanlı) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 29 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 1 |