Varlığın özünün ne olduğu sorusu Antik Yunan’dan itibaren üzerinde durulan konuların başında gelir. Aristo’yla birlikte sistemleştirilen varlığın özünü dört ana maddeye dayandırma düşüncesi, İslam felsefesinde ise anâsır-ı erbaa anlayışına dayanır. Doğada bulunan toprak, ateş, hava ve su varlığın oluşumundaki ana unsurlar olarak düşünülmüştür. Bununla birlikte dört unsur; birey ve toplum üzerindeki imgesel değerlerle de anlam kazanır. Dört ana unsurdan biri olan su da bilinçaltında olumlu ve olumsuz bir şekilde ortaya çıkar. Tarihî süreç içerisinde su, hem mitolojide hem de dinî inançlarda ona yöneltilen kutsiyet özelliğiyle kendisine yer edinir. Klasik mitolojide su kullanımı Tanrılarla birlikte düşünülürken ilahî dinlerde ise daha çok kutsallık özelliğiyle ön plandadır. Bu bağlamda Hıristiyanlıktaki vaftiz törenlerinde kutsama su aracılığıyla yapılırken Kur’an’da suyun kutsallığına dair pek çok ayet vardır. Suyun döngüselliği ve canlılar için hayatî öneme sahip oluşu Kur’an’la birlikte diğer metinlerde de ele alınır. Su, bu tarz metinlerde hem görünen özellikleriyle hem de bilinçaltında oluşturduğu imgesel değerlerle ortaya çıkar. Metin içerisinde var olan su imgesi, sanatçının kendisine ve içinde bulunduğu sosyal ortama dair birtakım verileri de bünyesinde barındırır. Bu açıdan bakıldığında edebî metinlerdeki su imgesinin yorumlanması, sanatçıya ait kavram haritalarının ortaya çıkarılmasına yardımcı olur. Türk edebiyatında önemli bir konumda bulanan Ömer Seyfettin, kaleme aldığı hikâyelerinde imgesel değerlere yer veren sanatçılardandır. Eserlerindeki söz konusu bu imgesel değerlerden biri de sudur. İmge değeri açısından suyun kullanımı tesadüfi olmayıp sanatçının bilinçli bir tercihidir. Millî duyuş ve düşünüş tarzını yansıttığı hikâyelerinde suya yüklenen anlam, Türklük taraftarları ile Türklüğe karşı olanların imgesel ve sembolik değerleri etrafında şekillenir. Benzer şekilde bireyin merkeze alındığı eserlerde su imgesi karakterlerin ruhsal ve kişisel özellikleriyle ortaya çıkarılır. Bütüncül bir bakış açısıyla bakıldığında suyun kullanımı yıkıcılık ve besleyicilik şeklinde ortaya çıkar. Suyun eserlerdeki kullanımı aynı zamanda Ömer Seyfettin’in dil ve üslubunda önemli bir konumda bulunan ironiyi de etkiler. Su bu tarz hikâyelerde ironiyi destekleyen unsurlardan biri hâline getirilir. Yapılan bu çalışmada da Ömer Seyfettin’in hikâyelerindeki su imgesi incelenerek yazara ait kavram haritalarının belirlenip yorumlanması amaçlandı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Ağustos 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 4 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |