Türk ve Arap edebiyatı, Arapça ve Türkçe gibi yıllar boyunca aralarında dilbilim açısından yakınlık bulunmamasına rağmen belirli dönemlerde aynı topraklarda yaşam sürmeleri ve buna bağlı olarak medeniyetlerin yakınlaşmasıyla birbirlerinden etkilenmişlerdir. Her iki edebiyatta da divan edebiyatından başlayan yeni edebi türlerin gelişimi kendini göstermiştir. Mektup yazma sanatı da bu yeni edebi türler arasında olup yazının icadı ile başlamış olsa da edebi anlamda 19.yy’da vücut bulmuştur.
Mektup yazma sanatı çerçevesinde resmi ve bireysel olarak erkek ya da kadın fark etmeksizin farklı konularda yazılar yayınlanmıştır. Çalışmada ön plana çıkarılmak istenen ise biri Arap edebiyatından Mey Ziyâde, diğeri Türk edebiyatından Fatma Aliye Hanım’ın mektup yazma sanatını kullanma şekilleridir. Aynı yüzyılın kadın edebiyatçılarından Mey Ziyâde ve Fatma Aliye Hanım mektup sanatında eser veren yazarlardan olup kadınları cesaretlendirme, bilgilendirme ya da kadının toplumdaki yerini vurgulamakla kalmaz, aynı zamanda kadınların kendi aralarında yazdıkları mektupları da ele almışlardır. Her iki kadın yazar da gerek eğitimleri ve kaleme aldıklarıyla gerekse edebi toplantılar düzenlemeleri, toplumsal kuruluşlarda öncü isim oluşları bağlamında Arap ve Türk edebiyatında önemli yere sahip olmuşlardır.
Çalışma, mektup sanatından kısaca bahsedilen bir giriş bölümünden sonra her iki yazarın hayatlarını, edebi kişiliklerini ve eserlerini ele alan birinci bölüm ve adı geçen bu iki sanatçının mektup yazma sanatına katkılarını ve eserlerinde bunu nasıl işlediklerinden oluşan ikinci bölümden oluşmaktadır. Çalışmada Fatma Aliye Hanım’ın Levâyih-i Hayat’ı (Hayat Sahneleri), Mey Ziyâde’nin Resâilu Mey’i (Mey’in Mektupları) ana kaynak olarak ele alınmıştır. Levâyih-i Hayat’ta beş kadının kendi aralarında evlilik başlığı altında toplumdaki erkek-kadın kavramları, kız çocuklarının eğitiminin önemi, kadının toplumdaki saygınlığı, o dönemlerde evlilikte asıl beklentilerin ne olabileceği mektuplar vasıtasıyla aktarılmıştır. Resâilu Mey ise Mey Ziyâde’nin dostu Cibrân Halîl Cibrân’dan edebi hayranlık duyduğu Yakûb Sarrûf’a, Mısırlı yazar Melek Hanefi Nâsıf’e, Mısırlı felsefeci Lütfî es-Seyyid’e kadar birçok isimle mektuplaşmasını içermektedir. Mektuplarında Fatma Aliye Hanım gibi Doğulu kadınlarını ele almış, onlar adına edebi, felsefi ya da dini sorularını yöneltmiştir.
Fatma Aliye Hanım ve Mey Ziyâde hakkında ferdi çalışmaların mevcut bulunmasıyla birlikte her iki edebiyatçının hayati ve edebi karşılaştırılmasının yapılmamış olması, eserler bağlamında da Levâyih-i Hayat ve Resâilu Mey’in mektup yazma sanatı çerçevesinde ele alınması ile çalışmanın edebi alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Ağustos 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 21 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |