Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

ÂŞIKLIK GELENEĞİNDE BİLİNMEYEN BİR SÖYLEME TARZI: DİL OYNAMAZ/DİL DÖNMEZ

Yıl 2024, Cilt: 7 Sayı: 3, 1004 - 1011, 27.12.2024
https://doi.org/10.55666/folklor.1504041

Öz

Genelde şiirde özel de ise âşık şiirinde farklı türlerin ve şekillerin kullanıldığı görülür. Bu tür ve şekiller her ne kadar diğer alanlarda belirli olsa da âşık şiirinde hala daha kuralları tam olarak belirlenmiş tür ve şekil tasnifinden bahsetmek zordur. Örneğin divan şiirinde neyin nazım şekli ve bu nazım şekli ile oluşturulan şiirlerin hangi tür olduğu neredeyse kesinlik kazanmıştır. Halk şiirinde ise belirsizlik devam etmektedir. Bununla birlikte neyin nazım şekli neyin nazım türü olduğu da az çok belirlenmeye çalışılmıştır. Her ne kadar tam bir birliktelik yoksa da son çalışmalarla birlikte az çok kurallar belirlenmiştir. Âşıklar şiirlerini oluşturmakla kalmaz geleneğin kendilerine yüklediği misyonla atışmalar da yaparlar. Burada da tamamıyla doğaçlama/irticalen söylemek zorundadırlar. Normal türlerin yanında karşılaşmalar da düşünüldüğünde âşığın karşı tarafı zayıflatmak veya söz söyleyemez hale getirmek için birtakım yollara başvurduğu görülür. Bunlar çoğu zaman hava, tavır, konu, ayak kafiyesi olduğu gibi kimi harflerin kullanılmasının yasak olduğu bazı türlerle de mümkündür. Bu yolla üretilen türlerden en yaygın olanı lebdeğmez/dudakdeğmezdir. Bu tarzda âşıklar b,m,p gibi dudak ünsüzlerini kullanamazlar. Atışma esnasında doğaçlama şiir söylediklerinden bu türde atışma yapmak oldukça zordur. Âşık bu türde şiirin sanatsal yönünden ziyade karşı tarafı alt etme amacındadır. Bu tür gibi dil oynamaz veya dil dönmez denen ve gelenek içerisinde neredeyse hiç bilinmeyen bir tarz daha vardır. Bu türde de âşıklar /b/, /f/, /g/, /ğ/, /h/, /k/, /m/, /p/,/ş/, /v/, /y/, /z/ harflerini kullanabiliyorken, dilin hareket etmesini gerektiren /c/, /ç/, /d/, /j/, /l/, /n/, /r/, /s/,/t/ harflerini kullanmadan şiir üretmektedirler. Bu tür gelenek içerisinde birtakım nedenlerle yaygınlaşmamış ve bilinmemektedir. Bununla birlikte söyleniş zorluğu için yapılan bu türden denemeler, şiirleri anlam bakımından değersizleştirmektedir. Gerek dudak değmez de gerekse dil oynamazda daha çok seslere dikkat edildiğinden mana göz ardı edilmekte ve ortaya sanatsal açıdan zayıf şiirler çıkmaktadır. Bu çalışmada bu türün tanımı yapılmış ve bu türde üretilmiş şiirlerden örnekler verilmiştir. Sonuç bölümünde de türün neden tanınıp yaygınlaşmadığı açıklanmaya çalışılmıştır.

Kaynakça

  • BALKAYA, A. (2018). Âşık Tarzı Şiir Geleneğinde Divani Türü, Ankara: Gece Kitaplığı.
  • BÖLER, T. (2020). Türkiye Türkçesi Ses Bilgisi. İstanbul: Kesit Yayınları.
  • DİZDAROĞLU, H. (1969). Halk Şiirinde Türler. Ankara: TDK Yayınları.
  • İLAYDIN, H. (1961). Türk Edebiyatında Nazım. İstanbul: İnkılap Kitabevi.
  • KARAAĞAÇ, G. (2010). Türkçenin Ses Bilgisi. İstanbul: Kesit Yayınları.
  • ONAY, A.T. (1968). Türk Halk Şiirlerinin Şekil ve Nev’i, (Haz. Cemal Kurnaz). Ankara: Akçağ Yayınları.
  • ÖZKAN, M. (2009). Türkiye Türkçesi Ses ve Yazım Bilgisi. İstanbul: Filiz Kitabevi.
  • ŞAHİN, S. (2021). Yaralar Beni. Ankara: Azim Matbaacılık.
Toplam 8 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Konular Türk Halk Bilimi (Diğer)
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Adem Balkaya 0000-0002-1309-6406

Erken Görünüm Tarihi 26 Aralık 2024
Yayımlanma Tarihi 27 Aralık 2024
Gönderilme Tarihi 24 Haziran 2024
Kabul Tarihi 28 Ekim 2024
Yayımlandığı Sayı Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 3

Kaynak Göster

APA Balkaya, A. (2024). ÂŞIKLIK GELENEĞİNDE BİLİNMEYEN BİR SÖYLEME TARZI: DİL OYNAMAZ/DİL DÖNMEZ. Folklor Akademi Dergisi, 7(3), 1004-1011. https://doi.org/10.55666/folklor.1504041