Folk songs are among the oral culture products that provide implicit learning in transmitting Turkish culture. With their transcendent structure and continuous updating, folk songs build a cultural bridge between the past and the future. This binding feature of folk songs presents cultural integrity. For this reason, many cultural elements, such as the oldest beliefs, customs, and traditions, continue to be kept alive in folk songs. Mountain cult is one of these elements. Mountains, considered sacred and living beings in the oldest beliefs of Turks, have also found a place in folk songs. Despite the changes in religion, geography, and time, the sanctity or features attributed to the mountains have left traces in folk songs at certain rates. In this respect, it is possible to determine the mountain cult of ancient Turks by analyzing folk songs. In this study, a total of 8792 works, including 7166 folk songs in the TRT THM Repertoire (with variants and versions) and 1626 folk songs that have not yet entered the repertoire but are widely known, and 78 master's-doctoral theses on folk songs in the YÖK National Thesis Center, were examined. Document analysis and thematic analysis methods were used to evaluate the folk songs in the context of the mountain cult. Through document analysis, the folk songs were evaluated as an environment in which the mountain cult is spread and carried, and an effort was made to identify the elements related to the mountain cult. Through the thematic analysis of the study, the thematic decomposition of the elements identified through document analysis was carried out. As a result of this study, it is seen that the appearance of mountains in Turkish culture and folk songs is manifested in different ways. The identified examples reveal that the mountain cult elements in folk songs differ to a certain extent from the mountain cult features in mythological epics or fairy tales and legends. The elements identified regarding the manifestation of mountains in folk songs were classified and analyzed under four headings as “Perception of Mountains in Cultural Memory”, “Human Attributes of Mountains”, “Actions of People towards Mountains” and “Human Actions of Mountains”. The elements of the mountain cult identified in folk songs have changed form with the corrosiveness of time on beliefs and the abandonment of old beliefs and have taken on a form that does not conflict with existing beliefs. The fact that mountains are perceived as shelter, obstacle, remunerator/mediator, partner of sorrow/grief, source of medicine-healing-therapy in folk songs and that they are depicted with human adjectives and actions, shows that the mountains, which were consecrated and accepted as an iye, were humanized at the level of characterization, if not anthropomorphically. Even this situation shows that the vitality attributed to the mountains, which are inanimate beings, is shaped within the framework of the mountain cult and the mountain iye.
Folksong mountain cult mountain iye Turkish culture ancient Turkish beliefs
During the preparation of this study, no data requiring an ethics committee report was utilized and academic ethical rules were followed.
This study was not supported by any person/institution.
I would like to thank Prof. Dr. Şahin KÖKTÜRK for his help and advice on the proofreading of the study.
Türküler, Türk kültürünün aktarılması hususunda örtük öğrenmeyi sağlayan sözlü kültür ürünlerindendir. Çağları aşan yapısı ve sürekli güncellenebilmeleriyle türküler geçmiş ile gelecek arasında kültürel bir köprü kurmaktadır. Türkülerin bu bağlayıcı özelliği, kültürel bir bütünlük arz etmektedir. Bu sebeple en eski inanç, âdet, gelenek ve görenekler gibi kültürel pek çok unsur, türkülerde yaşatılmaya devam etmektedir. Dağ kültü de bu unsurlardan biridir. Türklerin en eski inanışlarında kutsanan ve canlı varlıklar olduğu düşünülen dağlar, türkülerde de kendisine yer bulmuştur. Dağlara atfedilen kutsiyet veya özellikler din, coğrafya ve zaman değişikliklerine rağmen türkülerde belirli oranlarda iz bırakmıştır. Bu bakımdan türkülerin incelenmesiyle eski Türklerin dağ kültü hakkında tespitlerde bulunmak mümkündür. Bu çalışmada TRT THM Repertuarı’nda yer alan (varyant ve versiyonlarıyla birlikte) 7166 türkü ve henüz repertuara girmemiş ancak yaygın olarak bilinen 1626 türkü olmak üzere toplam 8792 eser ile YÖK Ulusal Tez Merkezi’nde yer alan türkülerle ilgili 78 yüksek lisans-doktora tezi incelemeye tabi tutulmuştur. Ele alınan türküler dağ kültü bağlamında değerlendirilirken doküman analizi ve tematik analiz yöntemleri kullanılmıştır. Doküman analizi vasıtasıyla türküler, dağ kültünün sirayet ettiği ve taşındığı bir ortam olarak değerlendirmeye alınmış, dağ kültüyle ilgili unsurlar tespit edilmeye gayret edilmiştir. Çalışmanın tematik analizi yoluyla ise doküman analiziyle tespit edilen unsurların tematik ayrıştırması gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma neticesinde dağların Türk kültüründeki ve türkülerdeki görünümünün farklı şekillerde tezahür ettiği görülmektedir. Tespit edilen örnekler türkülerde yer alan dağ kültü unsurlarının mitolojik karakterli destanlarda veya masal, efsane gibi türlerde yer alan dağ kültü özelliklerinden belirli oranda farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. Dağların türkülerdeki tezahürüne dair tespit edilen unsurlar “Dağların Kültürel Bellekte Algılanışı”, “Dağların İnsanî Sıfatları”, “İnsanların Dağlara Yönelik Eylemleri” ve “Dağların İnsanî Eylemleri” şeklinde dört başlıkta tasnif edilmiş ve incelenmiştir. Türkülerde tespit edilen dağ kültü unsurları, zamanın inançlar üzerindeki aşındırıcılığı ve eski inanışların terk edilmesiyle form değiştirmiş ve mevcut inanışlarla çatışmayacak bir şekle bürünmüştür. Dağların türkülerde sığınak, engel, kavuşturan/aracı, dert/gam ortağı, ilaç-şifa-derman kaynağı olarak algılanması, insani sıfat ve eylemlerle tasvir edilmesi, takdis edilen ve bir iye olarak kabul edilen dağların zamanla antropomorfik olarak olmasa da karakterizasyon seviyesinde insanileştirildiğini göstermektedir. Bu durum dahi cansız bir varlık olan dağlara atfedilen canlılığın dağ kültü ve dağ iyesi çerçevesinde şekillendiğini göstermektedir.
Bu çalışmanın hazırlanması sürecinde etik kurul raporu gerektiren herhangi bir veriden faydalanılmamış, akademik etik kurallarına uyulmuştur.
Bu çalışma herhangi bir kişi/kurum tarafından desteklenmemiştir.
Prof. Dr. Şahin KÖKTÜRK'e çalışmanın son okuması konusundaki yardımları için teşekkür ederim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 3 |