Legends believed to be true are the surviving fragments of mythological stories that have lost their sanctity. The legend about the capture of Manisa by Saruhan Bey from the Byzantines on the Kandil of Regaip is not only believed to be true, but also noteworthy for the mythic codes it carries and the traditions it creates around it. One of the oldest traditions of Manisa, the “night of prayer”, which was celebrated until the 1970s, is a tradition formed around this legend. Referring to the legend of the city's capture from the Byzantines, the “candle lantern” with a candle on it is one of the important practices of the prayer night celebrations. However, the night of prayer, which was banned in the 1970s due to the use of explosive materials in the celebrations, was not popular among the public and sunk into oblivion, even though the bans were later lifted. In this context, the candle lantern practice, which is a part of the prayer night celebrations, has also entered the process of oblivion. As a matter of fact, it is observed that the use of the candle lantern, which used to be bought for engaged young girls and young children of the house and hung on the ceiling for a year, is now limited to marriage rituals. In this study, the application of the candle lantern is examined in the context of the concept of syncretism, taking into account that the Turks have continued their centuries-old traditions within the Islamic religion even though they have accepted Islam. In this direction, the study first provides information about the legend told among the people about Manisa's being taken on the Kandil of Regaip. Afterwards, the implementation of the tradition in line with the literature review and the information obtained from the source persons, in general, the tradition of prayer night, in particular the tradition of the candle lantern, is conveyed. In the study, it is seen that the candle lantern is kept up by hanging from the ceiling during the implementation of the tradition; it also contains a mythical meaning with the elements of tree, mirror, colors and fire. In this context, it was determined in the study that mythological elements in Turkish culture were used by integrating them with the practices of the Islamic religion during the application of the candle lantern. The fact that these practices are carried out on Regaip Kandili, one of the days considered sacred in Islam, as well as being included in wedding traditions reveals the semantic link between the beliefs of the archaic period and the beliefs of the Islamic religion. In other words, folk beliefs in the collective memory of Anatolian Turks continue to be kept alive by synthesizing them with new beliefs.
Tradition Mythology and Legend Syncretısm Candle Lantern Prayer Night
Gerçek olduğuna inanılan efsaneler, kutsallığını yitiren mitolojik hikâyelerin günümüze ulaşmış parçalarıdır. Manisa’nın Saruhan Bey tarafından Regaip Kandili’nde Bizanslılardan alınmasına dair halk arasında anlatılan efsane, gerçek olduğuna inanılmasının yanı sıra, taşıdığı mitik kodlar ve etrafında oluşturduğu gelenekler ile de dikkat çeker. Manisa’nın en eski geleneklerinden biri olan ve 1970’li yıllara kadar kutlanan “namaz gecesi”, söz konusu efsane etrafında oluşan bir gelenektir. Şehrin Bizanslılardan alınışını anlatan efsaneye gönderme yapar nitelikte üzerinde mum bulunan “kandil feneri”, namaz gecesi kutlamalarının önemli uygulamalarından biridir. Ancak 1970’li yıllarda kutlamalarda patlayıcı maddeler kullanılması nedeniyle yasaklanan namaz gecesi, sonradan yasaklar kaldırılsa da halk arasında rağbet görmemiş ve unutulmaya yüz tutmuştur. Bu bağlamda namaz gecesi kutlamalarının bir parçası olan kandil feneri uygulaması da unutulma sürecine girmiştir. Nitekim eskiden nişanlı genç kızlar ve evin küçük çocukları için alınan ve bir yıl boyunca tavanda asılı duran kandil fenerinin kullanım alanının günümüzde evlenme ritüelleri ile sınırlı olduğu gözlemlenmektedir. Çalışmada Türklerin İslam dinini kabul etmiş olsalar da yüzyıllardır sürdürdükleri geleneklerini İslam dini içerisinde devam ettirdikleri göz önüne alınarak kandil feneri uygulaması senkretizm kavramı bağlamında irdelenmektedir. Bu doğrultuda çalışmada, öncelikle Manisa’nın Regaip Kandili’nde alınmasına dair halk arasında anlatılan efsane ile ilgili bilgi verilmektedir. Daha sonra genelde namaz gecesi özelde kandil feneri geleneği olmak üzere yapılan literatür taraması ve kaynak kişilerden elde edilen bilgiler doğrultusunda geleneğin uygulanması aktarılmaktadır. Çalışmada kandil fenerinin geleneğin uygulanması esnasında tavana asılmak suretiyle yukarıda tutulması; ayrıca ağaç, ayna, renkler ve ateş unsurlarıyla mitik bir anlam içerdiği görülmektedir. Bu bağlamda çalışmada kandil feneri uygulaması esnasında Türk kültüründeki mitolojik unsurların İslam dinine ait uygulamalarla bütünleştirilerek kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu uygulamaların İslam dininde kutsal kabul edilen günlerden biri olan Regaip Kandili’nde gerçekleştirilmesinin yanı sıra düğün gelenekleri içerisinde yer alması, arkaik dönem inanışları ile İslam dinine ait inanışların bir arada kullanılmasına dair anlamsal bağı ortaya koymaktadır. Başka bir ifadeyle, Anadolu Türklerinin kolektif belleğinde yer alan halk inanışları, yeni inançlarla sentezlenerek yaşatılmaya devam etmektedir.
Gelenek Mitoloji ve Efsane Senkretizm Kandil Feneri Namaz Gecesi
Çalışma, 2014 yılında Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilen alan araştırmasında elde edilen verilere dayanmaktadır. Söz konusu veriler Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü Arşivinde yer almaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi, Türk Halk Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 13 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 3 |