Batı merkezli olarak dünyada 19. yüzyılda üretim-tüketim araçlarındaki hızlı ve yaygın değişim, küreselleşmenin alt yapısını oluşturmuştur. Buna bağlı olarak ulaşım ve iletişim teknolojilerinin de gelişmesiyle dünyada insan nüfusu hareketlilikleri, mal ve hizmetler ile kültürel ürün ve içeriklerin dolaşımı artmıştır. Bu değişimin hızı 20. yüzyılda da devam etmiştir. Bu yüzyılda yaşanan Dünya Savaşları ve sonrasındaki soğuk savaş sürecinde ortaya çıkan iki kutuplu dünya düzeni bütün bilgi sistemlerinin askerî, siyasi, ekonomik ve kültürel değişkenlere bağlı olarak sürekli güncellenmesini zorunlu kılmıştır. Bu sürecin ortaya çıkardığı insani, toplumsal ve kültürel problemler; değişimler ve dönüşümler sosyal ve beşeri bilimlerin temel gündemlerini teşkil etmiştir. Bu gündemlerden birisi olan güvenlik ve onun alt dallarından olan kültürel güvenlik kavramı, farklı sosyal bilim alanları tarafından kendi cephelerinde ele alınmaktadır. Kültürel güvenlik, halk bilimi çalışmalarıyla içerik itibariyle yakından ilişkilidir. Dünyada soğuk savaşın bitmesi sürecinden çok yönlü etkilenen en önemli coğrafyalardan birisi Türk dünyası olmuştur.
Bu bildirinin konusunu yukarıda ortaya konulan kavramlar ve yaklaşımlar çerçevesinde Türk Devletler Teşkilatının ilan etmiş olduğu 2040 Vizyon Belgesi’nin kültürel güvenlik kapsamında sunduğu imkânlar ve konuyla ilgili öneriler teşkil etmektedir. Bildiride halk bilimi disiplininin bakış açısıyla Vizyon Belgesi’nde belirlenmiş olan kültürel başlıkların Türk dünyasının kültürel güvenliği ve bunun evrensel kültüre katkılarını değerlendirmek amaçlanmıştır. Bildiride doküman analizi tekniği kullanılmıştır. Geniş bir çerçeveye sahip olan Türk dünyası ve kültürel güvenlik meselesi, bildiride 2040 Vizyon Belgesi ile sınırlandırılarak ele alınmıştır. Buna göre 2040 Vizyon Belgesi’nde geçen ulusal kültür, eğitim ve gençlik politikaları, üye devletlerarasında alfabe ve terminoloji birliği, turizm, akademi ortaklıkları başta olmak üzere dijital ortamlar ve TV, haber ajansları ve medya kuruluşları arasında kurumsallaşmış birliktelikler Türk kültürünün müşterek temel metinlerinden başlamak üzere ortak geçmiş ve kültürel belleğin yeni kuşaklara aktarmak ve sosyal bağları güçlendirmek açısından kültürel güvenliğe sağlayacağı katkılar ortaya konulacaktır. Ortak geçmişten ortak geleceğe gidiş yolunda kendi kültürel birikim ve tecrübelerini Türk dünyasının geleceği adına kullanmanın yanı sıra insanllığın da faydalanacağı biçimde çağın ihtiyaçlarına göre yeniden üretmek dünyanın kültürel, insani, ekonomik ve ekoloik güvenliğine katkı sağlayacaktır.
Kültürel güvenlik folklor Türk dünyası kültürel bellek kültürel miras
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 19 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 3 |