This study aims to assess both the stress levels of employees and identify the sources of stress. Data for the research were collected through questionnaires distributed to 60 employees via online surveys. The instruments utilized for data collection included the personal information form, organizational stress scale, and stress coping scale. The initial phase of data analysis focused on revealing the demographic characteristics of the workers. Subsequently, analyses were conducted to explore potential correlations between organizational stress, stress-coping mechanisms, and demographic variables. While socio-demographic variables are commonly treated as control variables in organizational stress research, this study distinguishes itself by placing them at the forefront. Its objective is to comprehend the influence of gender, age, educational background, marital status, income levels, titles, and total work experience on individuals' perspectives regarding organizational stress and stress coping. Examining survey data from Assist Company, a subsidiary of Turk Telekom, the study uncovers that male employees tend to display greater resilience to organizational stress. Additionally, unmarried workers demonstrate a higher efficacy in coping with stress compared to their married counterparts. The paper concludes with implications for managerial applications, theoretical insights, and suggestions for future research directions. In conclusion, the study recommends that firms consider implementing stress coping methods, techniques, and programs. Furthermore, it suggests organizations identify the specific factors within their structure that contribute to stress among employees.
Bu çalışma, çalışanların stres düzeylerini belirlemek ve stres kaynaklarını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırma verileri anket yöntemi ile elde edilmiştir. İnternet üzerinden yapılan ankete, 60 çalışan katılmıştır. Araştırma verilerini elde etmek için Kişisel Bilgi Formu, Örgütsel Stres Ölçeği ve Stresle Başa Çıkma Ölçeği kullanılmıştır. Toplanan verilerin çözümlenmesinde, öncelikle çalışanlara ait demografik özelliklerine ilişkin bulgular ortaya çıkarılmıştır. Daha sonra, örgütsel stres ölçeği ve stresle başa çıkma ölçeğinin; demografik değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere analizler yapılmıştır. Sosyodemografik değişkenler örgütsel stres araştırmalarında sıklıkla kullanılsa da literatürde çok da üzerinde durulmayan ve arka planda kalan değişkenlerdir. Bu çalışma, önceki araştırmalardan farklı olarak sosyodemografik değişkenleri odak noktası olarak almış ve cinsiyet, yaş, eğitim durumu, medeni durum, gelir düzeyi, unvan ve toplam iş deneyiminin bireylerin örgütsel stres ve strese ilişkin bakış açılarını nasıl etkilediğini anlamayı amaçlamaktadır. Türk Telekom'un iştiraki Assist Company'den toplanan anket verileri incelendiğinde, erkek çalışanların örgütsel strese karşı daha dayanıklı oldukları, evli olmayan çalışanların ise stresle baş etmede evli meslektaşlarına göre daha yüksek düzeyde etkili oldukları ortaya çıkıyor. Bulgulara dayanarak, makale aynı zamanda yönetimsel uygulamalara, teorik iç görülere ve ileriye dönük araştırmalara yönelik yönlendirmelere ilişkin sonuçları da incelemektedir. Araştırma sonunda, işletmelere, stresle başa çıkma yöntem, teknik ve programlarından yararlanmaları ve örgütlerinde, stres yaratan faktörleri belirlemeleri konusunda önerilerde bulunulmuştur.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İş ve Örgüt Sosyolojisi, İşletme |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Fiscaoeconomia is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International License.