With the Syrian refugee crisis after the
civil war, which broke out in Syria in 2011, the attention of the international
community has once again turned to the international refugee law. In this
context, it is possible to claim that the refugee influx from Syria has brought
important and problematic areas in refugee law to daylight. In this framework,
especially precautions taken by unwilling states for not allowing
refugees to step in and worsening situation of the refugees in front of the
closed borders have made the non-refoulement principle an important subject in
the agenda of the international community. Since regulations concerning the principle in
different treaties and state practice vary, some important points of the
principle remain vague and as a result of this vagueness unwilling states interpret
the principle accordingly with their political and economic interests. This
paper critically outlines the important points of the principle and evaluates
the principle by referring treaty law, the decisions of different international
courts and treaty bodies and to the doctrine. Furthermore, in line with these
evaluations, in this paper, some reform proposals with regards to
defining the non-refoulement principle are presented.
2011 yılında Suriye'de patlak
veren çatışmalar sonrasında yaşanan mülteci krizi ile birlikte uluslararası
toplumun dikkati bir kez daha uluslararası mülteci hukukuna döndü. Bu
çerçevede, Suriye topraklarından gelen mülteci akını, bu alandaki problem
sahalarını tekrar gündeme getirdi. Bu kapsamda; bazı isteksiz devletlerin
mültecileri kabul etmemek için aldıkları tedbirler ile mültecilerin kapalı
sınırlar önündeki kötüleşen yaşam şartları, geri göndermeme ilkesini
uluslararası toplumun gündemine taşımıştır. Antlaşma ve uygulamalardaki farklılıklar
neticesinde, bu ilkenin bazı önemli noktaları belirsiz kalmakta ve bu
belirsizliğin bir sonucu olarak bazı devletler ilkeyi ve bu ilkenin gereklerini
politik ve ekonomik çıkarları çerçevesinde yorumlamaktadır.Bu makale, geri
göndermeme ilkesinin önemli noktalarını eleştirel bir şekilde özetlemekte ve
ilkeyi uluslararası sözleşmeler, içtihatlar ve doktrin ışığında değerlendirmektedir.
Ayrıca bu eleştiri ve değerlendirmeler neticesinde “geri göndermeme ilkesi”nin
tanımlanması hususunda bazı reform önerileri sunulmaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 15 Temmuz 2018 |
Kabul Tarihi | 15 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 2 |