Araştırmanın amacı COVID-19 pandemi döneminde çocukların oyuna ve fiziksel aktiviteye karşı eğilimlerinin, pandemi öncesi dönem ile farklılaşıp farklılaşmadığının incelenmesidir. Araştırma grubu okul öncesi eğitim çağında 36-72 aylık 157 çocuktan oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu ve Çocuklar İçin Oynama Eğilimi Ölçeği kullanılmıştır. Formlar araştırmaya katılan çocukların ebeveynleri tarafından doldurulmuştur. Verilerin analizinde Kruskal Wallis-H ve Paired Sample T Test testleri kullanıldı. Araştırma bulgularına göre ön ve son testlerde katılımcıların fiziksel kendiliğindenlik, sosyal kendiliğindenlik, zevkin dışa vurumu alt boyutlarında ve ölçek genel ortalamaları arasında anlamlı farklılıklar saptanırken bilişsel kendiliğindenlik ve mizah anlayışında farklılıklar saptanmamıştır. Alt boyut olarak erkeklerde sosyal kendiliğindenlik ve zevkin dışa vurumu alt boyutlarında, kızlarda ise fiziksel kendiliğindenlik alt boyutunda anlamlı farklılık vardır. Yaş gruplarına göre 36-48 aylık çocuklar zevkin dışa vurumu alt boyutunda, 49-60 aylık çocuklar sosyal kendiliğindenlik alt boyutunda ve 61-72 aylık çocuklar ise sosyal kendiliğindenlik, zevkin dışa vurumu boyutlarında ve ölçek toplam skorlarında farklılıklar saptanmıştır. Sonuç olarak COVID-19 sosyal izolasyon döneminde çocukların uzun süre evde kalmaları oyun davranışlarını ve eğilimlerini etkilemiştir. Çocukların dışarıya çıkmadan uzun süre ev ortamda kalmaları oyuna ve fiziksel aktiviteye karşı eğilimlerinde azalmaya neden olmuştur.
The aim of this research is to investigate whether children’s tendencies towards play and physical activity during the COVID 19 pandemic period differs with the pre-pandemic period. The research group consists of 157 pre-school children aged 36-72 months. In the research, personal information form and “Playing Tendency Scale for Children” were used as data collection tools. The forms were filled in by the parents of the children. In the analysis of data, Kolmogrov-Smirnov and Paired Sample T Tests were used. According to the findings of the research, while there were significant differences in the sub-dimensions of physical spontaneity, social spontaneity, expression of pleasure and the general mean scores of the participants in the pre and post tests, there were no statistically significant differences in terms of cognitive spontaneity and sense of humour. As a subdimension, while there were significant differences in the sub-dimensions of social spontaneity and manifest joy in boys, there was a significant difference in the sub-dimension of physical spontaneity in girls. When children according to the month groups were examined, significant differences were found in the sub-dimension of manifest joy in 36-48 months group and in the sub-dimension of social spontaneity in 49-60 months group. There were also statistically significant differences in the dimensions of social spontaneity and manifest joy in 61-72 months group and in the grand total scores of the scale. As a result, during the COVID 19 isolation period, staying at home for a long time has affected children’s play behavior and tendencies. Staying at home for a long time without going out led to a decrease in children's tendencies towards play and physical activity.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Turizm (Diğer) |
Bölüm | Sporda Psiko-Sosyal Alanlar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Mart 2022 |
Gönderilme Tarihi | 19 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 1 |
ISSN: 2536-5339
Gaziantep Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi
Bu dergi içerisinde yer alan eserler aksi belirtilmedikçe Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.