Bu çalışma, Ortadoğu’nun en uzun soluklu problemlerinden biri olan Filistin-İsrail ihtilafının iki dev¬letli çözüm temelinde çözülmesinin hala mümkün olup olmadığını tartışmayı amaçlamaktadır. İsrail’in Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin varlığına dayanan de facto ilhakı iki devletli çözümün önündeki en büyük engel olduğu söylenebilir. Son yirmi yıldır, Batı Şeria’daki İsrail işgali her geçen gün derin¬leşirken, Filistin Otoritesi’nin söz konusu bölgede egemenlik kurması da giderek imkansızlaşmaktadır. Bu gerçekliğe rağmen, Oslo barış sürecinin çökmesinin ardından, ABD merkezli barış planlarının hepsi iki devletli çözüm önerisine vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşimci siyaseti ile ABD başkanlarının inisiyatifiyle gündeme gelen iki devletli çözüm önerisi arasında büyük bir çelişki bulunmaktadır. Gerçekten de, George Bush, Barack Obama ve son dönemde Donald Trump tarafın¬dan Refah İçin Barış adıyla açıklanan barış girişimlerinin hepsinde Filistin-İsrail sorununun bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla çözüleceği vurgulansa da İsrail’in Batı Şeria’da yarattığı işgal rejimi iki devletli çözümün imkansızlığına işaret etmektedir. İşte, bu çalışmada iki devletli çözüm önerisinin ne¬den ABD’nin bölge siyasetinde kendisine yer bulduğu fakat İsrail’in Batı Şeria’da yarattığı fiili durum nedeniyle nasıl imkansız hale geldiği ele alınmaktadır.
ABD’nin barış girişimleri Filistin İsrail iki devletli çözüm Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimleri.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Gazi Akademik Bakış Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.