Cumhuriyet idaresi Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyılda nasıl parçalandığını çok iyi idrak etmişti. Parçalanan imparatorluk bakiyesinden ulus-devlet inşa etmek isteyen Atatürk, modernleşme sürecini bir hayat davası olarak görmekteydi. Bu yüzdendir ki Türk İstiklâl Harbi’nin kazanılmasından sonra mücadelenin bir diğer alanı olarak çağdaş medeniyetler seviyesine çıkmak hedef olarak belirlenmişti. Bu hedefe ulaşabilmek için siyasi, içtimai, kültürel, ilmi ve benzeri birçok alanda inkılâp hareketleri başlatılmıştı. İnkılâpların halka ulaştırılması ve benimsetilmesi ise hayati derecede önemli bir konu idi. Bu noktada Atatürk yapılan inkılâpların merkezden-çevreye doğru halka benimsetilmesi için aracı mekanizmaların açılmasını gerekli görmüştü. Bu düşünceyle ilk olarak 19 Şubat 1932’de Ankara Halkevi dahil olmak üzere 14 ilde Halkevleri açıldı. Ankara Halkevi kendi bölgesinde mütevazı bütçesiyle halkın tenvir edilmesi için çok önemli faaliyetler yürütmüştür. Bu önemli kültür kurumu adeta münevver kesim ile yurttaşların bir araya geldiği ve ilmi faaliyetler gerçekleştirdiği kurum haline dönüşmüştü. Atatürkçü, seküler/modern devlet ideolojisinin halka benimsetilebilmesi için Ankara Halkevi, yurttaşların terbiyesi için önemli uğraşlar vermiş ve devlet-millet bütünleşmesinin tesis edilmesi için kendi görev alanında ciddi çalışmalar yürütmüştür. Alanında uzman yerli ve yabancı birçok bilim insanı ve sanatçıyı ağırlayan kültür kurumu, Türkiye’nin modernleşme politikalarına ve mücadelesine kendi imkânlarıyla destek oldu. Bunlara ek olarak, birçok başarılı öğrencinin meccanen okutulmasına katkı veren Ankara Halkevi bu öğrencilerin ileride bürokraside görev almasının önünü açtı. Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Türkiye’nin nüfusunun dörtte üçünden fazlası kırsal bölgelerde mukimdi. Kırsal bölgeleri ilgi alanı dışında tutmayan Ankara Halkevi, Köycülük Komitesi aracılığıyla uzak köyleri ziyaret ederek yurttaşların hayat standartlarının yükselmesi, sağlık, eğitim, kültür, bayındırlık ve üretim alanlarında devlet imkânlarının köylere ulaşması için çalışmalar yürüttü ve özellikle sağlık taraması uygulamaları halkın sıhhi koşullarının düzelmesini, salgınların azalmasını sağladı. Hülasa Ankara Halkevi sahip olduğu dokuz şube vasıtasıyla Türk modernleşmesine, edebiyatına, tarihine, sanatına ve Türk kültür hayatına birçok önemli hizmetlerde bulunmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Gazi Akademik Bakış Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.