Ottoman Empire faced a new problem with losing lost their territories after 1683. MuslimTurkish inhabitants’ migration had begun from the Balkans and the Caucasus to the Ottoman territories.The attitude of the state had been generally positive towards the motion of migration occurred in lost territory. Migrants and refugees to the territory of the country were
Osmanlı Devleti 1683’ten sonra kaybettiği topraklarla birlikte yeni bir sorunla karşıya karşıya kalmıştır. Balkanlar ve Kafkasya’dan Osmanlı topraklarına doğru Müslüman-Türk ahalinin göçleri başlamıştır. Kaybettiği topraklardan gerçekleşen göç taleplerine karşı devletin tutumu genellikle olumlu yönde olmuştur. Muhacir ve mülteciler ülke topraklarına kabul edilerek çeşitli yerlerde iskân edilmişlerdir. Ancak Mondros Ateşkes Anlaşması’nın ardından başlayan işgallerle bu defa muhacir ve mültecilerin sığındığı Anadolu topraklarında iç göçler başlamıştır. Bu şartlarda göç edecek başka bir yer kalmadığı için gerçekleşen göçlere karşı sergilenen tutum da farklı olmuştur. Bu çalışmada mütareke yıllarında hem Osmanlı Hükümeti’nin hem de Milli Mücadele taraftarlarının göçleri önlemeye yönelik çabalarının nedenleri, yapılan teşebbüsler ve sonuçları ele alınmıştır
Men-i Muhacerat Göç Batı Anadolu Elviye-i Selâse Mondros Mütarekesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 |
Gazi Akademik Bakış Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.