Cumhuriyet ilan edildiğinde
Anadolu’nun çoğu şehrinde elektrik yoktu. Halk, aydınlatma aracı olarak genellikle
kandil ve gaz lambalarını kullanıyordu. Varlıklı aileler ise evlerini, fener ve
lüks lambalarıyla aydınlatıyorlardı. İnsanlar yakacakları gazı gazhaneden temin
ediyorlardı.1925 yılından itibaren de cep fenerlerinin de kullanılmaya
başlandığını görmekteyiz. Şehir merkezlerinde caddelerin aydınlatılması fener
direklerine asılan gaz fenerleri vasıtasıyla temin ediliyordu. Ancak, özellikle
de kenar mahallelerde gaz fenerlerinin seyrek konulması ya da hiç konulmaması sıkıntıya
yol açıyordu. Bu semtlerin insanları geceleyin karanlıkta yürümek
mecburiyetinde kalıyorlardı. İlerleyen zamanda belediyeler lüks lambaları da
satın aldı. Bu arada Radyum lambaları devreye girdi. Bu lambalar için uzun
direkler dikildi. Yine resmi dairelerin, dükkanların ve evlerin aydınlatılması
ise demir çengellere takılan kandiller, gaz lambaları, fenerler veya lüks
lambalarıyla olmaktaydı. Afyonkarahisar’a elektrik getirilmesi konusunda 1927
yılı içerisinde ciddi bir çalışma başlatıldı. Vali Edhem Bey İstanbul’dan bir
Fransız mühendis getirtti. Gecek ve Kışlacık taraflarında çalışmalar yaptırdı. Bu
arada Eskişehir ve İzmit’deki elektrik tesisatlarını da incelettirdi. Vali Bey
sonunda elektrik santrali yerine mazot ile çalışacak olan bir elektrik tesisatı
kurdurmaya karar verdi. Bu amaçla Macar Ganz Şirketi ile bir mukavele
imzalandı. 1928 yılı içerisinde Elektrik Santral Binası inşaatı tamamlandı.
Şehir 1929 yılında ise elektrikle aydınlatılmaya başlandı. Elektrik santrali
Afyon Vilayeti Muhasebe-i Hususiye Müdüriyeti adına kurulmuştur. Burada
üretilecek elektrik için harcanacak mazot muhasebe-i hususiye bütçesinden
karşılanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 12 Sayı: 24 |
Gazi Akademik Bakış Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.