Büyük Selçuklular döneminde adalet teşkilâtının başlıca görevlileri olan kadıların adlî, siyasî, idarî, askerî, dinî, içtimaî vs. yetki ve sorumlulukları kapsamında çok çeşitli görev ve faaliyet alanları bulunmaktaydı. Böylece bu dönemde geniş bir görev birliği neticesinde kadılık makamı salt bir yargı ve hukukî işlemleri icra organı olmanın ötesine geçmiştir. Kadılar yerine getirdikleri kadılık görevi karşılığında maaş aldıkları gibi, aslî vazifeleri haricinde ifa ettikleri görev ve faaliyetlerden de gelir sağlıyorlardı. Kadılar kadılık maaşı ve ek görevlerinden kazandıkları gelirlerden başka, kendilerini belirli bir yaşam standardından çıkarıp servete gark edecek olan çeşitli ödenek ve ihsanlara da nail olabiliyorlardı. Bununla birlikte, Büyük Selçuklular devri fakih ve ideologlarının mülahazaları da dâhil olmak üzere, İslâmiyet’in erken dönemlerinden itibaren kadıların maaş alıp almaması ve hediye kabilinden bağışları kabul edip etmemesi hususunda fıkhî tartışmalar süregelmiştir. Diğer taraftan idarî, dinî ve ahlâkî baskıya rağmen, kadılar arasında rüşvet başta olmak üzere gayrimeşru kazanç yollarına tevessül edenler de yok değildi. Selçuklu kadıları içerisinde varlık içinde lüks bir hayat süren kadılar olduğu gibi, yoksulluk içinde ve güçlükle geçinler de vardı. Bu çalışmada Büyük Selçuklular devrinde kadıların maaşları, gelir kaynakları ve maddî durumları üzerinde durulacaktır. Bunu yaparken konu, teorik perspektifi ve pratik karşılığı çerçevesinde ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 14 Sayı: 28 |
Gazi Akademik Bakış Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.