OBJECTIVE: The aim of this in vitro study was to compare the shear bond strengths of a self-etch adhesive with two different multi-mode adhesive systems which can also be used as self-etch adhesive.
MATERIALS AND METHOD: In this study, 36 extracted human molar teeth were used. The teeth were embedded in acrylic molds. In order to obtain flat dentin surfaces, the occlusal enamel surfaces of the teeth were abraded. Then, to obtain standard smear layer, surfaces were polished with 200 and 600 grid sandpaper under running water. The samples were randomly divided into 3 groups (n=12) according to the adhesive systems: Group 1: Single Bond Universal (universal adhesive), Group 2: All Bond Universal (universal adhesive), Group 3: Clearfil SE Bond (self-etch adhesive). Composite resin cylinders (radius=2 mm, height=2 mm; Tetric N Ceram) were bonded to the adhesive applied surfaces by using teflon molds. After storing in distilled water for 24 h, a shear load was applied to the samples using an Instron universal test machine at a cross-head speed of 0.5 mm/min until failure occurred. Shear bond strength values were calculated. Data were analyzed by using One-Way Variance analysis (ANOVA) and Tukey HSD tests. The level of statistical significance was set to p=0.05.
RESULTS: The shear bond strength values of Single Bond Universal and Clearfil SE groups were not significantly different (p>0.05). The All Bond Universal group showed significantly lower bond strength values than the other groups (p<0.05).
CONCLUSION: When Single Bond Universal was used as a self-etch system, it showed similar shear bond strength to Clearfil SE Bond, an adhesive accepted as the gold standard among self-etch adhesive systems.
AMAÇ: Bu in vitro çalışmanın amacı kendinden pürüzlendirmeli
(self-etch) bir adeziv sistem ve kendinden pürüzlendirmeli
olarak da kullanılabilen iki farklı üniversal adeziv
sistemin dentine makaslama bağlanma dayanım değerlerinin
karşılaştırılmasıdır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışmada çekilmiş 36 adet çürüksüz
insan molar dişi kullanıldı. Dişler akril kalıplara gömüldükten
sonra okluzal mine yüzeyleri aşındırıldı, düzgün bir
dentin yüzeyi elde etmek için önce 200 grid ve ardından
standart smear tabakası elde etmek için 600 grid silikon
karbid disklerle su soğutması altında zımparalandı. Elde
edilen örnekler, kullanılan adeziv sisteme göre rastgele 3
gruba ayrıldı (n=12): Grup 1: Single Bond Universal (üniversal
adeziv), Grup 2: All-Bond Universal (üniversal adeziv),
grup 3: Clearfil-SE Bond (kendinden pürüzlendirmeli
adeziv). Adeziv uygulanmış yüzeylere 2 mm çapında, 2 mm
yüksekliğinde teflon kalıplar kullanarak kompozit rezin silindirler
bağlandı (Tetric N-Ceram). Örnekler 24 saat distile
suda bekletildikten sonra kafa hızı 0.5 mm/dk olan Instron
üniversal test cihazına yerleştirildi ve makaslama bağlanma dayanımları ölçüldü. Veriler tek yönlü varyans analizi
(ANOVA) ve Tukey HSD testleri kullanılarak
değerlendirildi. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p=0.05 olarak
kabul edildi.
BULGULAR: Single Bond Universal ile Clearfil SE grubunun
makaslama bağlanma dayanım değerleri arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p > 0.05). All-Bond
Universal grubu diğer gruplara göre istatistiksel olarak
daha düşük bağlanma değerleri gösterdi (p < 0.05).
SONUÇ: Single Bond Universal adeziv sistemi kendinden
pürüzlendirmeli olarak kullanıldığında, kendinden pürüzlendirmeli
adeziv sistemler için altın standart olarak kabul
edilen Clearfil SE Bond ile benzer dentine bağlanma değerleri gösterdi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Özgün Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |