Amaç:
Bu çalışmanın amacı, sabit pekiştirme
apareylerinin başarısızlık oranlarını prospektif olarak değerlendirmek ve
başarısızlıkların dağılımını 6 aylık süre boyunca belirlemektir.
Gereç
ve Yöntem: Sabit ortodontik tedavisi tamamlanmış, ortalama yaşları 14.89±1.08 yıl olan, 92 kız ve 58 erkek toplam 150 hastaya her iki çenede kanin-kanin arası sabit pekiştirme apareyleri uygulandı. Bu amaçla 0.0215 inçlik beş sarmallı tel (PentaOne, Masel Orthodontics) dişlere Transbond LR (3M Unitek) kullanılarak yapıştırıldı. Hastalar, sabitleyicinin yapıştırılmasından sonra 1., 3. ve 6.
aylarda klinikte kontrol edildi. Altı aylık gözlem periyodu boyunca sabitleyici başarısızlığı kaydedildi ve p<0.05 anlamlılık düzeyinde Cochran Q
testiyle istatistiksel olarak analiz edildi.
Bulgular:
Sabit pekiştirme apareyleri 14 hastada
başarısızlık gösterdi. Toplam başarısızlık oranı %9.3'tü. En yüksek
başarısızlık oranı ilk ayda görüldü (p<0.05). Kadın hastalarda başarısızlık
oranı erkek hastalara göre daha yüksekti (p<0.05). Üç hastada başarısızlık
tekrarlandı. Başarısızlık oranı mandibulada maksillaya göre daha yüksek olup (p<0.05), hem
maksilla hem de mandibulada sağ tarafta daha yüksekti. Toplam başarı oranı
%90.7 idi.
Objective: The aim of
this prospective study was to evaluate the failure rate of fixed lingual
retainers and to determine the distribution of these failures over a 6-month
period.
Materials and Method: One hundred
and fifty consecutively treated patients (92 females and 58 males, mean age of
14.89±1.08 years) who received canine-to-canine fixed lingual retainers after
active orthodontic treatment were followed up for 6 months. A 0.0215-inch
five-stranded wire (PentaOne, Masel Orthodontics) was bonded to the teeth using
Transbond LR (3M Unitek) adhesive. The patients were examined in the 1st, 3rd,
and 6th months after retention. The retainer failures during the 6-month
observation period were registered, and statistically analyzed using a
Cochran’s Q test at a significance level of p<0.05.
Results: Retainer
failures were seen in 14 patients, and the total failure rate was 9.3%. The
highest failure rate was seen in the first month (p<0.05). The female patients
exhibited a higher failure rate than the male patients (p<0.05), and three
patients had repeated failures. The failure rate was higher in the mandible
when compared with the maxilla (p<0.05), and in the right
quadrant for both the maxilla and the mandible. The total survival rate was
90.7%.
Conclusion: The result of this study revealed that higher number of failures
occurred in the first month of fixed retention. Therefore, regular clinical
controls are necessary to determine bonding failures.
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Özgün Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 35 Sayı: 3 |