Objective: To investigate the effect of dental factors
on deep curve of Spee (COS) and to compare COS characteristics among different
sagittal and vertical skeletal malocclusion groups.
Materials
and Method: Totally 184
Korean patients with a deep COS more than 3 mm were included in this study. The patients
were classified according to their sagittal and vertical skeletal pattern
separately. Parameters including COS depth, overjet, overbite, interincisal
angle, angle of lower incisors, lower canines and lower first molars based on
mandibular plane and mandibular occlusal plane, height of lower incisors and
lower canines based on mandibular plane, inter-canine width, inter-premolar
width, inter-molar width and arch-length were measured on lateral cephalometric
radiographs and model casts. The comparison of the variables among the groups
was performed using analysis of variance with Tukey post-hoc test (α=0.05).
Results: Deep COS was formed through labioversion of
incisors, mesially tipped canines and mesially tipped molars in Class 2; large
inter-canine width, large inter-molar width, linguoversion of incisors,
distally tipped canines and molars in Class 3. Each group showed dental
compensation according to their sagittal skeletal patterns. Deep COS was characterized by increased overbite, labioversion
of incisors, and mesially tipped canines and molars in the hypodivergent group.
Both hyperdivergent and normodivergent groups showed extrusion of incisors and
canines with additionally linguoversion of incisors in the hyperdivergent
group.
Amaç: Dişsel faktörlerin derin Spee Eğrisi (SE) üzerindeki
etkisini incelemek ve farklı sagittal ve vertikal iskeletsel maloklüzyon
gruplarında SE karakteristiğini karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya SE 3 mm’den derin olan toplam 184 Koreli
hasta dahil edildi. Hastalar sagittal ve vertikal iskeletsel paternlerine göre
ayrı ayrı sınıflandırıldı. Alçı modeller ve lateral sefalometrik filmler
üzerinde Spee Eğrisi derinliği (SED), overjet, overbite, keserler arası açı,
alt keser, alt kanin ve alt molarların mandibular düzlem ve mandibular oklüzal
düzlem ile yaptıkları açı, alt keser ve kaninlerin mandibular düzlemden
uzaklıkları, kaninler arası genişlik, premolarlar arası genişlik, molarlar
arası genişlik ve ark uzunluğu parametreleri ölçüldü. Gruplar arasında
değişkenlerin karşılaştırılması Tukey post-hoc testi ile birlikte varyans
analizi ile yapıldı (α=0.05).
Bulgular: Derin SE, Sınıf 2’de keserlerin labioversiyonu, kanin ve
molarların mezial angulasyonu ile; Sınıf 3’te ise kaninler arası genişliğin
artması ve molarlar arası genişliğin artması, keserlerin linguoversiyonu, kanin
ve molarların distal angulasyonu ile oluşmuştu. Her grup sagittal iskeletsel
paterni doğrultusunda dişsel kompanzasyon gösterdi. Hipodiverjan grubunda derin
SE; overbite fazlalığı, keserlerin labioversiyonu, kanin ve molarların mezial
angulasyonu ile karakterizeydi. Optimum büyüme modeli ve hiperdiverjan
gruplarının her ikisi de keser ve kaninlerde ekstrüzyon göstermekle birlikte
hiperdiverjan grubu bunlara ilaveten keserlerde linguoversiyon göstermekteydi.
Sonuç: Farklı sagittal ve vertikal
iskeletsel maloklüzyon gruplarında transvers ark genişliği, keserlerin
inklinasyonu, kanin ve molarların angulasyonu, keser ve kaninlerin ekstrüzyon
miktarları gibi dişsel faktörler SE karakteristiğine etki edebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Diş Hekimliği |
Bölüm | Özgün Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 36 Sayı: 3 |