Amaç: Dudak damak yarıklı hastaların tedavi başarısında fasiyal asimetri önemli bir komponenttir. Bu retrospektif çalışmanın amacı, nonsendromik tek taraflı dudak damak yarıklı hastalarda üç boyutlu yüz görüntüleme kullanılarak pronazal, nazolabial ve paranazal bölge asimetrilerinin değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Çalışma grubu tek taraflı total dudak damak yarığı bulunan, yaşları 8-29 yıl arasında olan 29 hastadan oluşmaktadır. Tüm hastaların 3 boyutlu stereofotografik yumuşak doku görüntüleri analiz edildi. Ölçümler yarık olan ve olmayan taraflar için yapılarak birbirleriyle karşılaştırıldı. Yarıklı ve yarıksız taraf ölçüm farklılıklarının tespiti için eşleştirilmiş t testi kullanıldı.
Bulgular: Yarıklı ve yarıksız taraf ölçümlerinde istatistiksel olarak önemli farklılıklar gözlendi. Alar kontur-Pronazal mesafesi, yarık olan tarafta yarık olmayan tarafa göre istatistiksel olarak önemli düzeyde daha uzun bulundu (p<0.05). Subnazal-Pronazal/Alar kontur-Pronazal oranı, yarık olan tarafta yarık olmayan tarafa göre istatistiksel olarak önemli ölçüde düşük bulundu (p<0.05).
Sonuç: Tek taraflı total dudak damak yarıklı hastalarda yanak ve bukkal kontürlerinde ve dudak köşesi-Subnazal ile Krista filtri -Subnazal ölçümlerinde önemli bir asimetri göstermedi. Asimetrik görüntü, alar taban ve pronazale bölgelerinde belirgindi.
Objective: Facial symmetry is an important component of a successful treatment of patients with cleft lip and palate. The aim of this retrospective study was to examine the pronasale, nasolabial, and paranasal region asymmetries in patients with nonsyndromic unilateral cleft lip and palate (UCLP) using three-dimensional (3D) facial imaging.
Materials and Method: The study group consisted of 29 patients with complete UCLP aged 8–29 years. 3D stereophotogrammetric soft tissue recordings of all patients were analyzed. Measurements were performed on the cleft and noncleft side and compared with each other by the paired t-test.
Results: Statistically significant differences were observed between the cleft and noncleft sides. Alar contour-Pronasale distance was longer on the cleft side than on the noncleft side, with the difference between them being statistically significant (p<0.05). The Subnasale-Pronasale / Alar contour-Pronasale ratio was also significantly lower on the cleft side than on the noncleft side (p<0.05).
Conclusion: Patients with UCLP did not present significant asymmetries regarding Cheek and Buccal contours and Chelion-Subnasale and Christa Philtry-Subnasale heights. Asymmetrical appearance was prominent on alar base and pronasale regions.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Diş Hekimliği |
Bölüm | Özgün Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 37 Sayı: 3 |