Objective: The aim of this randomized, controlled, single-blind, split-mouth and single-center clinical trial was to compare the one-year clinical performances of a high viscosity glass ionomer and a nano-hybrid composite resin on occlusal restorations of mandibular second molar teeth performed without rubber dam isolation.
Materials and Method: Occlusal carious lesions on right and left mandibular second molars of 56 patients (26 female, 30 male) were restored according to a split-mouth design in this study. A high viscosity glass ionomer (EQA; Equia Fil, GC) and a nano-hybrid composite resin (GSO; GrandioSo, Voco) were applied according to the manufacturers’ instructions. Clinical evaluation of the restorations was performed according to the FDI criteria at one-week, six-month, and one-year follow-ups. The data were statistically analyzed using Friedman’s ANOVA and Mann-Whitney U tests (α=0.05).
Results: After one year, considering functional, esthetic, and biological criteria, the rate of restorations scored with 1, 2, and 3, and were evaluated as successful was 96% in the EQA group, and 100% in the GSO group. GSO showed significantly better surface luster than EQA at both six-month and one-year follow-ups (p<0.05). When one-year alterations within the materials were considered; surface luster, surface discoloration, and marginal adaptation scores significantly increased in the GSO group (p<0.017; Wilcoxon signed-rank test with Bonferroni correction). On the other hand, the scores of surface luster and marginal adaptation significantly increased in the EQA group (p<0.017).
Conclusion: One-year performance of high viscosity glass ionomer and nano-hybrid composite on occlusal restorations of mandibular second molars were considered acceptable without rubber-dam isolation.
Amaç: Bu randomize, kontrollü, tek kör, bölünmüş ağız (split-mouth), tek merkezli klinik çalışmanın amacı, lastik örtü kullanılamayan alt ikinci büyük azı dişlerin oklüzal restorasyonlarında yüksek viskoziteli cam iyonomer ile nanohibrit kompozit rezinin bir yıllık klinik performanslarının karşılaştırılmasıdır.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 56 hastanın (26 kadın, 30 erkek) sağ ve sol alt ikinci büyük azı dişlerindeki oklüzal çürükleri bölünmüş ağız tasarımına uygun olarak restore edildi. Yüksek viskoziteli cam iyonomer (EQA; Equia Fil, GC) ve nanohibrit kompozit rezin (GSO; GrandioSo, Voco) üretici firma önerileri doğrultusunda kavitelere uygulandı. Restorasyonların değerlendirilmesi bir hafta, altı ay ve bir yıl sonra FDI kriterlerine göre yapıldı. Verilerin analizi Friedman’s ANOVA ve Mann-Whitney U testleri ile gerçekleştirildi (α=0.05).
Bulgular: Bir yıl sonundaki değerlendirmede, fonksiyonel, estetik ve biyolojik değerlendirme kriterleri göz önüne alındığında 1, 2 ve 3 skoru alan ve başarılı olarak değerlendirilen restorasyonların oranı EQA grubunda %96 ve GSO grubunda %100 idi. Altıncı ay ve bir yıldaki değerlendirmelerde GSO grubunun EQA grubuna göre anlamlı derecede daha iyi yüzey parlaklığına sahip olduğu belirlendi (p<0.05). Materyallerin bir yıl içerisindeki değişimleri değerlendirildiğinde ise, GSO grubunda yüzey parlaklığı, yüzey renklenmesi ve kenar uyumu açısından anlamlı ölçüde değişim olduğu (p<0.017; Bonferroni düzeltmeli Wilcoxon işaretli sıralar testi), EQA grubunda ise yüzey parlaklığı ve kenar uyumu açısından anlamlı değişim olduğu görüldü (p<0.017).
Sonuç: Lastik örtü kullanılmayan alt ikinci büyük azı dişlerine uygulanan oklüzal restorasyonlarda yüksek viskoziteli cam iyonomer ile nanohibrit kompozit rezin bir yıl sonunda kabul edilebilir klinik başarı gösterdi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Diş Hekimliği |
Bölüm | Özgün Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 38 Sayı: 3 |