Günümüzde yaygın kullanım alanı olan tek istasyon mikrotremor yöntemi veri toplama kolaylığının yanı sıra verdiği sonuçların zenginliği açısından da etkili bir yöntemdir. Bu çalışmada 112 noktada toplanan tek istasyon mikrotremor verisi ile çalışma alanında meydana gelebilecek bir senaryo depremi parametrelerinin ortak değerlendirilmesi sonucunda çalışma alanına ait dinamik büyütme faktörü (DBF) dağılımları elde edilmiştir. Çalışma alanına ait zemin hâkim titreşim periyodu, dinamik büyütme faktörü, jeoloji ve topografya verilerinin çalışma alanındaki dağılımlarının aralarındaki uyumu incelenmiştir. Alüvyon birimin bulunduğu deniz seviyesine yakın bölgelerde genellikle 2 veya 2’den daha büyük dinamik büyütme faktörü değerleri elde edilmiştir. Volkanik kayaçlardan oluşan ve yüksek kotlarda yer alan bölgelerde ise 2 değerinden daha düşük dinamik büyütme faktörü değerleri elde edilmiştir. Araştırma alanında görülen en küçük büyütme değeri 1,20 iken maksimum büyütme değerleri 3 civarındandır. Dinamik büyütme faktörü kaynağından gelen depremin zemin tarafından ne kadar büyütüleceğinin bir oranı olarak da tanımlanabilir ayrıca DBF değeri tek bir pik değeri değil tüm spektrumu temsil eden bir parametredir. Bu veriler sonucunda yüksek dinamik büyütme faktörü ve zemin hâkim titreşim periyodu (ZHTP) değerine sahip olan zeminlerin yapılaşma açısından daha tehlikeli olduğu göz ardı edilmeden bina tasarımlarının yapılması gerekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2019 |
Gönderilme Tarihi | 27 Nisan 2017 |
Kabul Tarihi | 16 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 34 Sayı:1 |